Kitaba başlarken okuduğum birkaç yoruma dayanarak kadın haklarına ve kadın erkek eşitliğine önemli vurgular yapıldığını ve erkek egemenliğine bir başkaldırı niteliğinde olacağını düşünüyordum. Evet, kitabın başlarında görücü usulü gibi geleneklerimizin saçmalığına, kadının kendi ayakları üzerinde durmasi gerektiğine dikkat çekti. Ancak Pervin karakteri, Behiç ile tanışmasının ardından aniden kadının erkeğin kölesi olması, aşkın evlilik olmazsa hiçbir değerinin olmayacağı gibi aşırı saçma görüşlerde bulunmaya başladı. Zaten 80 sayfa olan kitabın yarısı kadın erkek eşitliğini savunurken gerisi aşık olan bir kadının erkeğinin kölesi olmasını desteklemeye başladı. Bunlar yetmezmiş gibi finali bana göre bir fiyaskoydu. Mehmet Rauf'un mükemmel dili ve betimlemeleri olmazsa kesinlikle okunamayacak bir kitap hele ki sonu itibariyle.