"Aah, o zamanlar hayat şimdikinden iyiymiş. O zaman insanlar mertmiş, birayı galonla içerlermiş - biralar da sertmiş o zamanlar- at sırtında yol alırlarmış, bizim gibi otomobile kurulup sigara tüttürmezlermiş. Daily Window'daki yalanları, pislikleri okuyup her gece aptal aptal televizyona bakmazlarmış. Polaris füzeleri, bilmem neler yokmuş. Şarap fıçılarıyla dürüstçe, sağlıklı, temiz yaşarlarmış, çocuklar büyüklerine saygı duyar, horlayıp aşağılamazlarmış onları. Savaş zamanında da masum insanları hidrojen bombalarıyla, bilmem neyle yok etmezlermiş şimdiki gibi, kılıçlarıyla mertçe kan döküp kafa keserlermiş, herkes de savaşa katılırmış. Şarkı söylediler mi şimdiki gibi yeniyetmelere milyonlarca satılan plaklardaki gibi boktan saçmalıklar değil, aklı başında sözleri olan, namuslu, güzel şarkılar söylerlermiş. Tamam, haklısın," diye devam etti, oysa ben ağzımı açmamıştım, "hayat hijyenik değildi, naylonlara doldurulmuş ekmeklerden, beykınlardan yoksundular, çamaşır makineleri, kaloriferleri yoktu, ama gene de bizim bu hayatımızdan daha iyi bir hayattı onlarınki."