GulOgrt

Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil. Fâtiha, 1/6-7 "Kim ilim tahsil etmek için bir yola girerse, Allah o kişiye cennetin yolunu kolaylaştırır. " (Müslim," Zikir",39)
Reklam
Tüm kötülüklerin temelinde sevgisizlikten veya dengesiz sevgiden doğan saygısızlık gizlenir.
Sevgi Zekası
Sevgi Zekası
Her değeri onu Yaratanı vesilesiyle seven kalıcı mahrumiyet yaşamaz. Değerini abarttığımız kişinin karşısında kul köle gibi titrer duruma düşmek veya içten saygıyı hak edenlere, yarı kibirle sevgi sunmak da dengesizliktir. Sevgi zekası, muhatabın ne yoğunlukta sevgi hakkettiğini algılamak kadar, o yoğunluğun en uygun ifadesini de hesaplayıp yansıtabilmeyi gerektirir
Sevgi Zekası
Sevgi Zekası

Reader Follow Recommendations

See All
Herkese hayırlı bayramlar. Sağlıklı, huzurlu nice bayramlara inşallah.
Reklam
Ya Rabbim bana yardım et cümlesi Daha kısa, daha öz, daha iyi, daha DOĞRU değil mi?
Herkes önderiyle haşrolunacak... peygamberimiz efendimiz sav in arkasından gitmek duasıyla...
Müslümanların Allah’tan başka dost ve yardımcısı olamayacağına ilişkin Kur’an ayetlerinden de örnekler vermek istiyorum. Şöyle ki; Şura Suresi 31. Ayet: Yeryüzünde O’nu âciz bırakamazsınız. Sizin için Allah’tan başka hiçbir dost ve yardımcı yoktur. Bakara Suresi 107. Ayet: Bilmez misin ki, göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır. Ankebut Suresi 22. Ayet: Siz ne yeryüzünde ne de gökte Allah’ı aciz bırakamazsınız. Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamazsınız.
İslam’da Allah ile kul arasında aracı yoktur. Bir Müslüman Allah’a ibadet etmek için aracıya ihtiyaç duymayacağı gibi Allah’a dua ederken de aracıya ihtiyaç duymaz. Bu, İslam’ı Hristiyanlık ve Musevilik’ten ayıran en önemli farklardan birisidir. Kuran’’da Allah’la kul arasında aracı olmadığına dair çok sayıda ayet vardır. Bu ayetlerden bazılarını aşağıda veriyorum. Şöyle ki; Fatiha Suresi 5. Ayet:(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. Bakara Suresi 186. Ayet: Kullarım, sana beni sorarlarsa bilsinler ki ben, muhakkak onlara pek yakınım. Beni çağıran, bana dua eden kişiye çağırdığı, dua ettiği anda icabet ederim. Artık onlar da benim çağırmama koşsunlar, bana inansınlar da doğru yolu bulsunlar. Kaf Suresi 16. Ayet: Ve andolsun ki insanı Biz yarattık. Ve nefsinin ona ne vesveseler vereceğini biliriz. Ve Biz, ona şah damarından daha yakınız. Taha Suresi 46. Ayet: Buyurdu ki: korkmayın, çünkü ben sizinle beraberim; işitir ve görürüm. Kur’an ayetlerinden de anlaşılacağı üzere Yüce Mevla, kullarının yalnız kendisine ibadet etmelerini, yalnız kendisinden yardım istemelerini kesin olarak bildirmiştir. Gene, Yüce Mevlamız, kendisinin kullarına şah damarlarından daha yakın olduğunu ve kullarını her zaman görüp işittiğini de kesin olarak bildirmiştir.
Hz. İbrahim ateşe atılırken, neden Hz. Cebrail’in yardımını kabul etmedi? Oysa Hz. Cebrail Allah’ın emriyle hareket ediyor. Burada İbrahim a.s. çok önemli bir imtihan kazandı ve Halilullah unvanını elde etmiş oldu Mutemer b. Süleyman et-Teymi’nin bazı arkadaşlarından naklettiğine göre, Hz. İbrahim bağlanıp ateşe atılacağı zaman, Hz. Cebrail
Reklam
Hz. Musa bir gün dağlarda dolanırken Allah’a dua eden bir çobana rastlar. Çoban kendini duaya o kadar kaptırmıştır ki bu içten hali Hz.Musa’nın dikkatini çeker. Çobana yaklaşır ve duasını dinlemeye başlar ama bir de ne duysun! Çoban: ‘Allah’ım! Seni ne kadar severim bir bilsen, senin için sürümdeki en yağlı koyunu keseyim. Sen iste koyun
Dünyanın her yerinde her türlü kral melik bunlara ulaşmak zor ulaşamazsın ama Allah aracisiz perdesiz ne kadar günahkar da olsa hem namazla hem duayla gecenin 3.45de olsa seni hiç kimse duymaz ve dinlemezken hastayken kıvranırken de her zaman ve her yerde her bir kuluna Almanya'da olsun dünyanın başka ucunda olsun her birini duyup görebilecek güçte, gece kıvranırken peygambere cebraile ilticana gerek kalmadan seni duyar bir aracıya gerek yok Allah her kuluna çok yakın, mekkeli müşrikler de aynı şeyi yapıyorlardı biz Allaha ulaşamayiz gunahkariz putlar aracı olsun ayetlerle sabit ki aracıya gerek yok elini açtığında hemen kulunu duyar icabet eder yeter ki samimi olup yonelelim evet temiz güzel yürekli imamlarimiz buyuklerimiz var ama insanlar onlara öyle bağlanıyorlar ki asiriliga kaçıyor peygamberden bile şefaat ya rasullallah ifadesi de sıkıntıya giriyor , ayetel kurside diyor ki Allah’ın izni olmadan şefaat yok Allahim senin izninle efendimizin sefaatine nail eyle desek daha uygun...
Kabir ve türbe ziyaretleri, dünyanın geçiciliği, uhrevî sorumluluk gibi konularda kabristandan ibret ve ders almak, kabirde yatana dua etmek gibi dinî ve mânevî gayelerle yapılırsa meşrû sayılmış; ancak tevessül maksadıyla, yani kabirlerde yatanların ruhlarından medet umup yardım istemek için yapılırsa fıkıhçıların çoğunluğuna göre mekruhtur. Böyle bir tevessül şirk kabul edilmese dahi Allah’tan başka varlıklara dua etmeye ve onları tanrı yerine koymaya ortam hazırladığı için sakıncalı görülmektedir. Bu sebeple müslümanların bu konuda duyarlı davranmaları gerekir
“Hz. Peygamber hayatta iken bir kimsenin bağışlanması ve arzusunun yerine getirilmesi için onun duasını talep etmek” mânasında bir tevessülün meşruiyeti ve böyle bir şefaatin varlığında görüş ayrılığı yoktur. Kıyamet gününde Hz. Peygamber’den insanlara şefaat etmesinin isteneceği, onun da insanların bağışlanması için Allah’a dua ve niyazda bulunacağı inancı Ehl-i sünnet inançları kapsamında yer almıştır (Buhârî, “Tefsîr”, 17/5; Müsned, III, 500).
Meşrû kabul edilen tevessül türleri; 1. Yüce Allah’ın isim ve sıfatlarıyla tevessül. 2. Peygamber ve velîlerin hayatta iken yaptıkları dualarla tevessül. 3. İyi ameller hürmetine tevessül. Özellikle Allah’ın isimleriyle yapılan tevessül Kur’an ve hadiste yer almış, yüce Allah tarafından açıkça emredilmiştir: “En güzel isimler (el-esmâü’l-hüsnâ) Allah’ındır; bu güzel isimlerle O’na dua edin” (A‘râf 7/180). İkinci tevessülün meşruiyeti ise peygamberlerin ümmetlerine, ümmetin de birbirine dua etmelerini tavsiye eden âyetler (Nisâ 4/64; Yûsuf 12/97-98; Muhammed 47/19) dikkate alınarak kabul edilmiştir. Üçüncüsü yani iyi amellerle tevessül de Kur’an-ı Kerîm’de müminlerin bazı dualarından örnekler verilerek teşvik edildiği için makbul sayılmıştır (bk. Bakara 2/285; Âl-i İmrân 3/16, 53, 191, 193).
Vesile ile aynı kökten türemiş olan tevessül ise sözlükte “yaklaşmak, hedeflenen ve arzulanan gayeye ulaşmak için bir şeyi vasıta kılmak” demektir. Dinî bir terim olarak tevessül, “Allah’a yaklaşmak, O’ndan yardım dilemek üzere bir söz veya davranışı aracı kılmak” anlamına gelir. Ancak bu terim zamanla farklı bir anlam kazanmış; melekler, arş, kürsî vb. kutsal sayılan bazı varlıklarla peygamber ve velîlerin Allah katındaki yüksek mertebeleri hürmetine dua etmeyi ve âhirete intikal etmiş sâlih insanlardan yardım istemeyi ifade eder hale gelmiştir
Reklam
Kişiyi Allah’a yaklaştıran amele vesile denilmiştir. Müfessirler kişiyi Allah’a yaklaştıracak ve O’nun rızâsını kazanmaya yardım edecek her türlü ibadet ve eylemi vesile saymışlardır. Kutsî hadislerde kişiyi Allah’a yaklaştıran en önemli şeyin Allah’ın farz kıldığı ibadetler ile nâfile ibadetler olduğu ifade buyurulmuştur
Hiç kimseye, hiçbir şeye incinme, kırılma çünkü herkes, her şey HAK' tır. Hiç kimseyi, hiçbir şeyi incitme, kırma çünkü herkes, her şey HAK' tandır. Hayırlı cumalar.
Hz. Musa bir gün dağlarda dolanırken Allah’a dua eden bir çobana rastlar. Çoban kendini duaya o kadar kaptırmıştır ki bu içten hali Hz.Musa’nın dikkatini çeker. Çobana yaklaşır ve duasını dinlemeye başlar ama bir de ne duysun! Çoban: ‘Allah’ım! Seni ne kadar severim bir bilsen, senin için sürümdeki en yağlı koyunu keseyim. Sen iste koyun
Tevhîd, sebep ve vasıtalara bakmaksızın tüm olan biteni Allah’tan bilmektir. İmam Gazzâli
Öğrenmek akıntıya karşı yüzmeye benzer. İlerleyemediğiniz taktirde gerilersiniz.
Günlerden Cuma
Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed
Reklam
Kalbinle yaptığın her şey geri sana dönecektir.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Günlerden Cuma
Allahümme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammed