Geçmiş için değiştirebileceğim bir şey yoktu ama gelecek benim irademdi. Onu geçmişin acısıyla ziyan etmemeyi seçmiştim. Herkes bunu başarabilse daha az acı çekerdi.
Bizim Anadolu'da kadın Orta Çağ'ın toprağa bağlı köylülerinden besbeter. Hayvan gibi satılan, aile kurmakta bile fikri sorulmayan bir yaratığın sosyal hayatta o toplumu çürümeye götürmekten başka ne etkisi olabilir?
Annem de babam da ancak ağaçtan düşüp bir yerlerimi çizip kanattığımda tentürdiyot basmak için elimden tutarlardı. Canımı acıtırlardı, ruhumu acıttıkları gibi...
Çaresiz kaldığım zamanlarda gider, bir taş ustası bulur, onu seyrederim. Adam belki yüz kere vurur taşa. Ama değil kırmak, küçücük bir çatlak bile oluşturamaz.
Hayallerinin peşinden koşarken aklın ve kalbini asla bir kenara bırakma. İnsanı hayallere sevk eden sebepler iyi bir hayat yaşamaktır fakat bazen bunu isterken hiç beklemediğimiz tuzaklara yakalanırız.
Sevdiklerim, ailem, onları şimdi görebilmek için neler vermezdim... Onlara üzgün olduğumu söylemek için, sıcaklıklarını bu derin soğukta bir kez olsun hissedebilmek için neler vermezdim...
Uzak
Hiç bu kadar berrak görmemiştim,
Ne göğü,
Ne yıldızları,
Ne de Ay'ı.
Ben mi?
Kilometrelerce uzaktan seviyorum bugün seni.
Bir kaç gün daha sürecek gibi.
Bozkırın tam ortası olmasa da
Yakın bir yerdeyim.
Basit yapılı bir odanın içinde.
İnsanlara aşina değilim.
Onlar da zaten yabancı gibi karşıladılar beni.
Yadırgadım...