Gıdası kin olan, nefret ve şiddetle semirilmiş, tek bir minnetin tutkuya dönüştürülerek alternatifsiz yaşamakların bir dönütü. Ruhlarda ki sonsuzluk hissiyatının arayışları, yolunu kaybeden duyguların düştüğü bencillik çukurlarinda çırpınırken insanın ördüğü duvarlar ile alan belirleme savaşına dönüşen, aşkla karıştırılan bir kaybolmuşluk boğuntusu. Yine beraberinde küçük bir sevgi zerreciğinin dahi dokunuşuyla kurak çöllerin verimli vadilere dönüşebileceğinin mümkün olabilirliği, aslında aşkın sevgiden geçtiği, sevgiden geçen bütün yolların aşk vadisine çıktığı. ......