Zira zenginlikte olduğu gibi fakirlikte de insan gönlünü dünya hırsıyla doldurabilir Nitekim Peygamberimiz: " Allah'ım hem zenginlik fitnesinin şerrinden hem de fakirlik fitnesinin Sana sığınırım. "diye dua etmiştir Çünkü nice yoksullar vardır ki mal ve servet hırsı Gözlerini bürür gönüllerini doldurur ve Allah'a yer bırakmaz.
Başarmak, "kişinin arzuladığı hedefe ulaşması "demek iken
Tevfik "kişinin hakkın arzuladığı aşamaya ulaşması" demektir.
asıl muvaffakiyet hakkın rızasını kazanmaktır .
ama şer ile Tevfik mümkün değil.
Rabbimizin rızasına uygun işleri niyet ettiğimizde ve o yolda gayret ettiğimizde onun muradına denk düşürürüz.
böyle niyet ve gayret edene Rabbimiz yardım eder.
Demek ki Tevfik Allah için ve onun yardımı ile olur.
Bir şey doğruysa Hem iyidir hem de güzeldir.
Hikmet Bu bakış açısını yeniden kuşanmaktır.
aynı anda bir şeyin iyi doğru ve güzel olduğunu bilmektir.
aklı selim, kalbi Selim ve zevk Selim bu üç kavramı yerli yerine oturtur.
Biz aklı selim ile doğrunun,
kalbi Selim ile iyinin,
zevki Selim ile güzelin ne olduğunu biliriz.
ve Bu üçü bir insincam içerisinde hareket ettiğinde birbirini besleyerek adeta bir senfoninin içindeymiş gibi ahenkle hareket eder.
işte oradan hikmetin kıvılcımı, ışığı ,işrakı da var. bu bütünlüğü kaybettiğimizde ise
akıl bir yere , kalp başka bir yere, duygularımız bambaşka bir yere gider ...
Buradan da ortaya parçalanmış yaralanmış darbeler almış bir insan çıkar.
Aklın da kalbin de hakkını vermekten uzak bir çağda yaşıyoruz..
Akıllar karışık,
Kalpler katı ,
Zihinler Bulanık,
Gözler perdeli,
Hayaller sığ,
Ufuklar dar,
Vicdanlar metruk..