"ilerleme, kendimizi avutmak için uydurulmuştur. Hayat, anlamdan yoksun, hiç de akıllıca olmayan bir şeydir. Esaret olmadan ilerleme yoktur. Çoğunluk azınlıga boyun eğmediği sürece insanlık yerinde sayar. Yaşayışımızı, çalışmamızı kolaylaştırmak isterken hayatı zorlaştırıyor, işleri çoğaltıyoruz. Makineler ve fabrikalar, daha fazla makine yapmak içindir, bu ise budalalık-
tr. işçiler her geçen gün biraz daha artıyor; halbuki gerekli olan
buğday üreticisi, köylüdür. Çalışarak tabiattan alınması gereken
biricik şey buğdaydır. İnsanın ihtiyacı ne kadar az olursa o kadar çok mutlu olur; istek arttıkça özgürlük azalır.'
Kökeninde anlamdan yoksun bir hareketim vardı ve anlamdan yoksun olduğundan kimselere söz etmemeye karar vermiştim. Anlatması en zor şeyler, kendimizin bile anlayamadığımız şeylerdir.
Çoğu kadının bedeni hayatlarında ters giden bir şey olduğunda bunu onlara haber verir. Fakat kadınlar, bedenlerini görmezden gelmeye başlayıp sezgileri yerine zihinlerini dinlemeye başladıklarında bu yeteneklerini kaybederler.
Erkek kahramının yolculuğunu benimseyen pek çok kadının kendilerini koruyup kollamayı unutmuş olduklarını fark ettim. Başarılı olmak için köşeli olmaları gerektiğini düşünmüş ve bu yüzden kalplerinde bir boşlukla kalakalmışlardır.
"Gün doğup da kafamı koyup tüm dertten tasadan uzak uyumayacağım gün yakındır. Ama yaşadığım ve Tanrı bana ömür verdiği sürece çalışmak benim için en iyisi. Bir işe yaramayan aylak çok şeye mal olur. Ayrıca, hiç kimse tamamen dertten tasadan uzak değildir. Birinin şusu vardır, birinin busu ama herkes de derdinin altında çökmez ki."
... Bu serüveni tek başımıza göze almak zor u nda değiliz, çün kü tüm zamanların kahramanları bu yolculuğa bizden önce çıkmışlardır. Geçilecek labirent baştan sona bilinir. Bizim sa dece kahramanın yolunu tak i p etmemiz gerekir, ve menfur bir şey bulmay ı beklediğimiz yerde, bir tanrı bulacağız. Ve birbiri mizi öldürmeyi düşündüğümüz yerde, kendimizi öldüreceğiz.
Dışarı-doğru gitmey i düşündüğümüz yerde, kendi varoluşu muzun merkezine geleceğiz. Ve yalnız olmayı bek l ediğimiz yerde, tüm dünyayla birlikte olacağız.
- Joseph Campbell, The Power of Myth
'Bizde yanlış anlaşılan bir şey de modaydı. " İnsan konuşurken, dururken, dinlerken, sorarken, bakarken o ayın, o haftanın nesli olmalı"ydı. İstanbul'da yalnız eldivenin modasını biliyorlardı; halbuki elin de modası vardı!..