Gülşah Sönmez

10/10 puan verdi
Yaşadım Demek için Ne Yapmalı
Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı Okurken bitmesini istemedim, acaba nasıl okusam da yavaş yavaş ilerlese ve ben düzenli olarak Sn. Muazzez İlmiye Çığ ile görüşmeye devam etsem diye düşündüm. Yaşanmışlıklarından damıttıklarını paylaşmış Sn. Çığ. Yazar’ın sorularına içtenlikle cevaplar vermiş. Böylesi bir yaşamdan dersler çıkardım ben de kendime.
Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?
Yaşadım Demek İçin Ne Yapmalı?Muazzez İlmiye Çığ · Tuhaf Yayınları · 2023944 okunma
Reklam
119 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 15 days
Hani okurken sanki çok yakınlardaki birinin yaşamını okuyorsunuz gibi hissedersiniz ya, Bazen Bahar işte öyle bir kitap. Yazar, ilmek ilmek dokumuş yazarken. Farklı hikayelerden oluşuyor kitap. Okurken yanımda hissettim ya. Betimlemeler yerli yerinde olduğu kadar tam kararında, tam kıvamında. Ne eksik, ne fazla. Hikayenin bir yerinde anlatıcının yüzük parmağına odaklanıyorsunuz, yüzük parmağının annesinin yüzük parmağına benzediğini okurken tam da burayı düşünüyorsunuz. Yılbaşı Ağacı isminde bir hikaye var kitapta. Okurken orda hissediyorsunuz kendinizi. Babanın elindeki küçücük torbayı gören kız oluveriyorsunuz bir anda. O kızın hayal kırıklığını ve öfkesini hissediyorsunuz. Bir süre sonra hikayenin gidişatından babanın yerine geçiveriyorsunuz ve “Ben olsaydım, ne yapardım?” diye bir soru geçiyor zihninizden. Ama o da ne? Bir bakıyorsunuz baba sadece kızını değil sizi de şaşırtmayı başarıyor. Başka bir hikayede vicdan azabı çeken ve buna dayanamayan bir insanı okuyorsunuz. Hikayenin sonuna kadar gerçeği bilmediğinizden şaşırıyorsunuz ve düşüncelere dalıyorsunuz. Severek okuduğum bir kitaptı, tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar dilerim.
Bazen Bahar
Bazen BaharMelisa Kesmez · İletişim Yayınları · 20193,080 okunma
440 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 30 days
OLDUĞUN GİBİ GEL
İyi ki okumuşum diyorum. Kitap bitene kadar da bitmesini istemedim açıkçası. Kitap bir rahatlama kılavuzu en özet haliyle. Mevcut durumumuz neyse onu kabullenebilmek konusu söylerken ya da yazarken kolay geliyor haliyle. Bu adımı tamamlayamadığımızda devam edemiyoruz tabi. “Bu durumda nasıl davranmalıyım, ne yapmam lazım?” “Nasıl hissetmem
Olduğun Gibi Gel
Olduğun Gibi GelEmily Nagoski · Epsilon Yayınevi · 20238 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Andan Razı Olarak Yaşama Sanatı. Evet kitabın en özet halini yazar, kapağa ilave etmiş ve bence gayet iyi olmuş. Dişil Enerji konusunu araştırırken fark ettiğim ve satın aldığım bir kitap. Kainattaki dengeden bahsettiği bu kitap, “huy” diyerek geçiştirdiğimiz, “benim karakterim bu” diyerek farklı bir yolunu düşünemediğimiz bir çok konuya daha
Eril & Dişil Denge
Eril & Dişil DengeElif Zorcan · Müptela Yayınları · 20237 okunma
312 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 18 days
Yakın İlişki
Yeniden Kadın ve Erkek olabilmek….Kitabın kapağında yazılı cümleyle başladım. Ne zaman bıraktık ki bu rolleri? Hatırlıyor muyuz acaba? Geçenlerde bir paylaşımda görmüştüm dişil enerji kavramını. Açıkçası bu kavramı duymadan önce dişil enerjinin ne demek olduğundan habersizdim. Yazar David Deida cinsel evrim uzmanıdır. İlişki, sevgi, eril enerji, dişil enerji kavramlarıyla ilgili doyurucu bilgiler vardı bu kitapta. Okumadan evvel bu konuya bu denli yakından bakamamışım hiç, okurken fark ettim. Meselenin özü anı yaşayabilmek ve kendini serbest bırakmak aslında. Zihnimizdeki yargılarımızı bir kenara koyarak, sadece yaşamak gerekiyor. Özgür sevgi ancak o zaman çıkıyor ortaya ve bizler tekrar erkek ve kadın oluyoruz o zaman. Eril ve dişil enerjinin birbirinden çok farklı olduğu ve bir araya geldiklerinde benzeri olmayan ritimlerde dans edeceği, yapmanın da hissetmenin de hayatın gerçeği olduğu, kadın ve erkek iletişimindeki serbest bırakmanın gerçeği ve daha nicesini okudum kitapta. Kısa ve öz bir kitaptı. Konuyla ilgilenenlere tavsiye edebileceğim yararlı bir kitap. Keyifli okumalar dilerim.
Yakın İlişki
Yakın İlişkiDavid Deida · Aya Kitap · 201791 okunma
Reklam
864 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 22 days
824 sayfalık bir kitap. Bir süredir listemde olmasına rağmen bir türlü alamamıştım ve hep aklımdaydı. Aldım ve başladım okumaya. Elime aldığımda uzun süreler bırakamadım elimden. Yazarın anlatımı oldukça başarılı. Yıllar önce yaşanan ve “Unutabilirsin, Hadi gayret et unutmaya” denilebilen ancak unutulmayan, unutulamayan anları, yazar adeta yaşamış gibi anlatmış. Arkadaşlık bağlarından, geçmişte yaşanan anıların hafızada kalan izlerinden, derinde yer alan acıların ıssızlığından, sessizliğinden, ailenin öneminden, toplumda insanların taktıkları maskelerden, duygulardan, düşüncelerden, ilişkilerden bahsetmiş yazar özetle. Duyguların anlatımı çok etkileyici. Duygusal olarak yaralı bir insanın, sessizliğinin altında yatan acılarından bahsedilirken “bu kadar olamaz, olmamalı” dedim. Dayanamadım. Bir yanda yüreklerin kaldıramayacağı kadar ağır acıların yaşandığı anlar… Diğer yanda da yetişkin olmanın getirdiği tercih etme, seçme özgürlükleri. Çocukken özgür olamamış, çaresizliğinden tercih ettiğini yaşayamamış olan ve bu nedenle de yetişkin olduğunda da seçemeyen, tercih edemeyen sadece yaşayan, sadece nefes alan bir insan… İçime işleyen bir romandı. İyi ki okudum diyebileceğim bir eser. İlgilenenlere tavsiye edebileceğim bir roman.
Değersiz Bir Hayat
Değersiz Bir HayatHanya Yanagihara · Doğan Kitap · 20222,942 okunma
264 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 34 days
Anne Baba ve Çocuk Arasında
“İyi anne baba olmak, öğrenilebilir bir beceridir.” demiş yazar. Kitap, ebeveynler için rehber bir kitap. İletişim becerileri. Kitabın özeti tam olarak da bu aslında. Ne söylediğimizden çok nasıl söylediğimiz önemli iletişimde. Çocuk ya da yetişkin fark etmiyor. Anne, baba ve çocuk arasındaki diyaloglardan örnekler verilmiş kitapta. Zamana yayarak okudum, özümsemek istedim çünkü. Yazılanları uygulayarak devam etmenin daha verimli olacağını düşündüm. Oğlumla iletişimde denemeler yapıyorum. “Gerçekten de yazar haklıymış.” diyorum. Duyguların yansıtılması. Çok önemli bir konu. Çocuklarla konuşurken; bazen onları daha çok üzmemek için, bazen öfkelerini regüle edebilmek için, bazen de kendi kaygımızla başa çıkamadığımız için, çocukların duygularını fark ediyor ama kaçınıyoruz. Bunu fark ettim. Oğlumun hissettiklerini, ona kelimelerimle yansıtmak, oğluma çok iyi geliyor, bunu deneyimliyorum. Bu konu çok özel bence. Duyguların yargılanması çok zarar veriyor insanlara. Duyguları yansıtmak, çocuğa “Seni görüyorum” demektir ve bir çocuk için çok değerlidir anne babası tarafından görülmek…. Kitaptan bir alıntıyla bitirmek istiyorum. “Sadece ebeveyn olma, ebeveyn de olan bir insan ol.” Ebeveynler için bir başucu kitabı olan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Keyifli okumalar dilerim.
Anne Baba ve Çocuk Arasında
Anne Baba ve Çocuk ArasındaHaim G. Ginott · Okuyan Us Yayınları · 2020554 okunma
216 syf.
·
Not rated
·
Read in 10 days
İlk olarak kitap tanıtımından bir bölümü alıntılamak istedim. “Ayfer Tunç, okurlarını taşranın karanlığından alıp dünyanın bir ucuna götürüyor. Şimdilik daha ötesi yok. Kuru Kız, tüm zamanların mağdurları üzerine, yenilikçi, ezber bozan bir roman.” Okudum, bitti. Haksızlık etmek istemem yazara. Beklediğimi bulamamıştım. Bunu özellikle belirtmek istedim. Kendime sordum kitabı bitirdikten sonra. Ne beklemiştim? Bu sorudan sonra kitabın tanıtımını tekrar okudum. Evet. Beklediklerim yazılıydı orda, alıntıladığım bölümde. Tanıtımda altı çizilerek belirtilen bir konu vardı ki o da yazarın taşranın karanlığından dünyanın diğer ucuna götüreceği. Hissedemedim. Belki de tanıtımda yazılı olanlara büyük anlamlar yüklemiştim, ya da tanıtımda ve okuduğum incelemelerde yazılanları bambaşka hayal etmiştim, bilmiyorum. Ayfer Tunç’u ilk kez okumadım. Daha önce “Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek” adlı kitabını okumuştum. Yetmişli yıllardaki yaşamı anlatıyordu, keyifle okumuştum. Kuru Kız için benzer şeyler söyleyemeyeceğim ne yazık ki! Kitapla ilgili genelde beğeni dolu incelemelere rastladım. Kitapla ilgili kendi düşündüklerimi de bu yüzden yazmak istedim. Kitabı okurken “Duygulardan bahsedilmiş, evet, buldum” dediğim bir anda duyguların es geçilmiş olduğunu fark ettim ve uzaklaştım düşünsel olarak. “Keşke duygular doyasıya anlatılabilseydi.“ dedim. Yazar koşar adımlarla anlatmış olayları. Biraz yavaşlamak istedim, olmadı. Olay örgüsü, sıradandı. Tahmin edemediğim durumlar, öngöremediğim olaylar çıkmadı karşıma. Durağan ve soğuktu, kuruydu adı gibi.
Kuru Kız
Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,569 okunma
238 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Düşünmediğimiz bir kavram…
İyiliği düşündüm kitabı okurken ve düşündüğümde kendimi iyi hissettim. Sıcacık oldu yüreğim. İyiliği düşünmek dahi iyi hissettiriyor insanı. Akademisyen, yazar, gazetecilerden oluşan bir grubun, iyilikle ilgili görüşlerinden derledikleri yazıları yer alıyor kitapta. Okurken “iyilik” kavramını düşünmek için kendime zaman ayırmadığımı fark ettim
İyiliği Düşünmek
İyiliği DüşünmekKolektif · İletişim Yayınları · 202088 okunma
134 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 9 days
Ölümcül Kimlikler…
Kimlik konusunda düşündüm okurken. Karma bir kimliğimiz var ve ilk iş karma olan bu kimliği kabul etmek, biricikliğimizi kabul etmek ve devamında kimliğimizin farklı parçalarına sahip çıkmak…. Yazar’ın bu kitaba neden “Ölümcül Kimlikler” adını verdiğini okurken düşündüm. “Ölümcül” sıfatı bence önyargılardan dolayı kitaba başlık olmuş. “Öteki”
Ölümcül Kimlikler
Ölümcül KimliklerAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20197.8k okunma
Reklam
139 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Öteki...
Kolay olanı seçmektir belki bir topluluk için “öteki” kelimesi kullanmak. Belki de sadece bir tanımlamadır gerçek olanın ortaya konması adına. Aslında “öteki” kelimesi kullanıldığında, o kesimi ya da o topluluğu başkalaştırır. Birdenbire o kişi ya da o grup karşı tarafa geçiyor, yani taraf oluyor, farklı, diğeri, öteki oluyor. Tarafların tamamı
Öteki Metinler
Öteki MetinlerBilge Karasu · Metis Yayınları · 201064 okunma
232 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 12 days
Bilge Karasu’dan okuduğum ilk kitap…
“Sevdiğimizi söylediğimiz, sevdiğimize inandığımız, sevdiğimize kendisini de inandırdığımız bir insanın yüzünü kalabalık içinde seçememek, tanıyamamak, hatırlayamamak korkusu değil mi?” Yazarın “unutmayı” özetlediği bir cümleyle başlamak istedim. Bilge Karasu’dan okuduğum ilk kitap. Anlatım biçimine hayran oldum. Okuduğum cümleyi birden çok okuyarak özümsemeye çalıştım çoğu kez. Paylaşmak istediğim cümleleri de alıntı olarak paylaştım. Ama şunu söyleyebilirim ki, alıntı olarak paylaşılanlar, üzerinde düşünmeye ve sayfalarca yazı yazmaya değer gerçekten. Yazar, bazı konuları anlatırken hissedilenlere yer vermiş. Kimi zaman bir olay ya da durum karşısında birden çok duygu hissederiz ve bazen adını koyamaz, bazen de tanımlayamadığımızdan dolayı unutur geçeriz ya. Yazar, birden çok duygu da olsa hissettiklerimizi özetlemiş kelimelerle. Burda bir örnek bir alıntıya yer vermek istiyorum. “Ölünün karşısında duyulan tek şey acı değil, acıma değil, diri olmanın sevincidir.” Betimleme, yazarın dokunuşlarıyla farklı bir kimliğe bürünmüş sanki. Hissedilen kokulardan, ortamın loş, alacakaranlık ya da karanlık oluşundan, insanların hissettiklerinden ya da hissetmiş gibi göründüğü ancak gerçekten hissetmediği duygulardan, nesnelerden, anılardan….Birçok konu, birçok kavram iç içe bu kitapta. Okurken bir kavramın bendeki çağrışımlarına odaklanmışken, yazarın yorumlamasıyla kendime geldiğim çok kez oldu. Keyifle okudum. Tavsiye edebileceğim bir kitap. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Lağımlaranası ya da Beyoğlu
Lağımlaranası ya da BeyoğluBilge Karasu · Metis Yayınları · 201773 okunma
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 11 days
Beden algımızı yeniden gözden geçirmekte fayda var
“Değiştirmemiz gereken şey bedenimiz değil, bedenimiz hakkında nasıl düşündüğümüz, hakkında nasıl konuştuğumuz ve ona nasıl baktığımızdır.” Yukarıdaki alıntıyla başlamak istedim. Alıntı özetliyor kitabı çünkü. Değiştirmemiz gereken şeyin “bedenimiz” olduğunu öğrenerek büyüdük evet. Hatta bu düşünceyi destekleyen bir ortamda yaşamaya devam ettik.
Bedenin Bilgeliği
Bedenin BilgeliğiHillary L. McBride · Okyanus Us Yayınları · 201013 okunma
236 syf.
·
Not rated
Yarın Güneş Yeniden Doğacak
Sımsıcak bir roman. Okurken roman kahramanının yanında bankta oturuyormuşum gibi hissettim kendimi. Bir değişim hikayesi olması itibariyle, kahramanının bazı konuları yaşamında denemesi ve sonuçta değişim adına küçük de olsa adımlar atabilmesi, beni değişim konusunda motive etti. Değişim öyle farklı birşey ki aslında. Bu konuyu deneyimlerken şunu fark ediyorum. Bir konu hakkında değişmek istediğimde, ilk etapta zor geliyor, yapamam diyorum geçiyorum. Sonra bu konuda küçük bir adım atabildiğimi fark ediyorum. İşte bu kısmı ilginç geliyor bana. “Değişim” kavramı, eylem öncesinde çok büyüyor ve eyleme geçildiğindeyse küçülüyor sanki. Ne kadar küçük de olsa değişim her insan için özel ve önemli. Kendi seçimlerimizle değişiyor olmamız önemli. Otantik bir hayat yaşamak…Kitapta okuduğum ve son zamanlarda çok sık duyduğum bir kavram otantiklik. Kendine özgü olmak, kendi tercihlerini yapmak ve bu tercihlerin sorumluluğunu da alabilmek, insanların seni onaylamasına ya da senle aynı fikirde olmasına ihtiyaç duymamak, yani kendi hayatını yaşamak. Ne büyük özgürlük değil mi? Korkularımız….Evet her birimizin farklı korku ve kaygıları var. Bunlardan uzaklaştırıyor zihnimiz bizleri çoğu zaman. Ama bunları kabullenmek desem size…Kabullensek nasıl olur? Kabullendiğimizde kendi kendimize yaklaşıyoruz…Bu da çok özel bir konu bence. Kitap baştan sona insanın kendi özüne yolculuğu aslında. Tavsiye ediyor, keyifli okumalar diliyorum herkese.
Yarın Güneş Yeniden Doğacak
Yarın Güneş Yeniden DoğacakVeronique Maciejak · Yan Pasaj Yayınları · 2023185 okunma
188 syf.
10/10 puan verdi
Saç Örgüsü
Kısa ve sımsıcak bir roman Saç Örgüsü. Birkaç kez kitap alışverişine ekleyip, sepetten çıkardığım bir kitabı sonunda aldım ve okudum. Üç kadının yaşamından kesitler olduğundan ilgimi çekmişti. Güzeldi gerçekten. Duygular öyle güzel anlatılmış ki, hayran oldum. Özellikle hissedilenlerin sözlerle ifade edilemediği anları okurken, kendimi oracıkta gibi hissettim. Kendi hissettiklerimi, hissedip de ifade edemediklerimi ve ağzımdan o anlarda dökülen ama duygularımın karşılığı olmayan birkaç kelimeyi düşündüm. Bazen hissettiklerimizin farkında olamıyoruz. Farkına varsak da inkar etme yolunu seçebiliyoruz. Okurken bazı yerlerde farkına varmamak için kendimden uzaklaştırdıklarım, zihnimi adeta uyuşturduğum anlar belirdi gözlerimin önünde. Samimi, sıcak, doğal, gerçek hayatlar. Okumayı düşünenlere hiç beklemeyin derim. Sabah başladım, akşama doğru bitti. Üstelik çok da işim vardı, başlayınca elinizden bırakamıyorsunuz.Tavsiye ederim, keyifli okumalar dilerim herkese.
Saç Örgüsü
Saç ÖrgüsüLaetitia Colombani · Yan Pasaj Yayınevi · 20206.7k okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Örme Biçimleri
Her şey zıddıyla biliniyor. Bir ters, bir düz fragmanlar derken, yazar bir kavramdan bahsediyor , aynı zamanda o kavramın dışında kalanları da unutmuyor. Bir şeyden bahsederken bir de bakıyorsunuz ki herşeyi bulmuşsunuz. Düz olandan ters olana, parçadan bütüne gidiyor. Sınırlı, kısıtlı, parça, kenar, yarım, az, biraz, birkaç yazarın dokunuşuyla
Örme Biçimleri
Örme BiçimleriNurdan Gürbilek · Metis Yayınları · 202378 okunma
Reklam
736 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 5 days
Gülün Adı
736 sayfalık bir kitap. Gülün Adı. William ve Adso’yla birlikte manastırda merak uyandıran bir yolculuktu. Kimi zaman elimden bırakamadım kitabı, tam da düğüm noktasındaydım ve okuduğumda düğümün çözüleceğini düşünüyordum çünkü. Herşeyin yolunda olduğunu düşünerek bırakıyordum kitabı. Sonra tekrar okumaya başlıyordum, bu kez de William’ın anlatıcıyla birlikte yaşadıklarına kapılarak ortaçağda geziniyordum. Manastırda işlenen bir cinayetin ardından olayı sorgulayan William’a eşlik ederken kimi zaman manastırdaki yaşamla ilgili ince detayları öğrenirken, kimi zaman da kendimce tahminler yürüttüm. 7 günlük bir sorgulama, sabah, öğle, akşam üzeri gibi her zaman dilimi farklı bölümler halinde anlatılmış romanda. Yazar’ın Gülün Adı romanıyla ilgili açıklamalarından oluşan son bölümü keyifle okudum. Okuyucuyu nasıl oluşturduğu, kitabın adıyla ilgili düşünceleri, kitabın anlatıcısının nasıl var olduğu, romanı kısaltmaya neden ihtiyaç duymadığı gibi konularla ilgili bilgiler benim için ilgi çekiciydi. Farklı bir polisiye roman okumak isteyenlere önerebileceğim bir roman. Keyifli okumalar dilerim herkese.
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 202012.6k okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
Olgunlaşmamış ebeveynlerle büyüyen çocuklar için öz bakım rehberi niteliğinde bir kitap. Yazarın konu başlıkları altında topladığı konular, ancak olgunlaşmamış ebeveynlerin bugünün yetişkin olmuş çocukları olan bizlere iyi gelecek konular. “Bir yaranın iyileşebilmesi için öncelikle o yarayı kabul etmemiz gerekiyor”. Evet yaralarımız var
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişin Çocukları için Öz-Bakım
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Yetişin Çocukları için Öz-BakımLindsay C. Gibson · Sola Unitas · 202234 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Kendin olmak...
Mesaj alınmıştır. Evet. İnsanlarla iletişimde kendin olabilmek…Fedakarlık duygusuyla kurtarıcı olarak iletişime girerek, sonra kendini kurban hissetmek ve ardından suçlayıcı rolüne girmek ne kadar yanıbaşımızda değil mi? 1968 yılında Stephen Karpman tarafından tanımlanan drama üçgenine bir köşesinden girerek, aynı iletişim içinde diğer köşeleri
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Açtığı Yaraları İyileştirmek
Olgunlaşmamış Ebeveynlerin Açtığı Yaraları İyileştirmekLindsay C. Gibson · Sola Unitas · 2021194 okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
Bozuk Parçan Yok
Bozuk Parçan yok. Ne kadar ümitvar bir cümle değil mi? Kitabın adını okuduğumda sıcacık oldu içim. Dışardan bir el omzuma dokundu ve “davranışlarının ya da söylemlerinin bir sebebi var, kötü değilsin sen” diye fısıldadı kulağıma. Zihnimiz tüm yaşadıklarımızı bir bant gibi kaydediyor. Bu kayıtlardan bazıları zihnimizi öyle etkiliyor ki, yıllar
Bozuk Parçan Yok
Bozuk Parçan YokRichard C. Schwartz · Okuyan Us · 202219 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
Gezerken rafta görüp, elimden bırakamamak….Çok sık yaptığım bir şey değil, sık olmasa da “tam bana göre” dediğim tercihler oluyor bu kitaplar. Orta Yaş ve Sonrası Kadın Beyni de bu kitaplardan biri. Birkaç gün öncesinde yakın gözlüğü reçete edilmiş birinin kolaylıkla uzanacağı bir kitap belki ama, iyi ki diyorum, iyi ki almışım. Louann Brizendine
Orta Yaş ve Sonrasında Kadın Beyni
Orta Yaş ve Sonrasında Kadın BeyniLouann Brizendine · Say Yayınları · 20232 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
Saklı Asa
Gizemli bir yolculuğun romanı. Evet gizemli bir yolculuk. Gide gide kendimizi bulduğumuz bir yolculuk hem de. Üniversiteli bir gençle bir sahaf arasında geçen bir roman olan Saklı Asa, derin bir kitap. Romandaki konuşmalarda sık sık yer verilen sorgulamalar sayesinde, bol bol sorular sordum kendi kendime. Sorular ruhumu yormadı, aksine dinlendirdi. Bazı cümleler var ki, belki iki belki de üç kelimeden oluşuyor. Ama öyle anlamlı ki. Bir kez daha okudum, sonra bir kez daha. Kitapta dostluk var. Sıcacık ilişkiler var. Yolu sahafa düşen bir insanı “misafir” olarak görüp, ihtimam gösterme var. Okurken yüreğim sıcacık oldu. Yüce gönüller, yüce ruhlar…Veren el ve alan el olmayı ayrı ayrı tecrübe ettim okurken. Bir yanda kendimi öğrencinin yerine koyarak, minnet duydum, diğer yanda sahafın eşi olarak “Daha ne yapabilirim?” diye düşünerek, yaptım, yaptıkça rahatladım, huzur duydum. 112 sayfaya bu denli derin anlamlar katan yazara çok teşekkür ediyorum. Bilmek değil anlatabilmek, sorgulatabilmek çok önemli. Herkese tavsiye ediyorum bu güzel romanı. Keyifli okumalar dilerim.
Saklı Asa
Saklı AsaAnooshirvan Miandji · Bilgi Yayınevi · 0213 okunma
Reklam
267 syf.
10/10 puan verdi
İnsanların Oynadığı Oyunlar
“Oyun oynuyor” “…..’ın yaptığı bir oyun” Zaman zaman böyle cümleler çıkar ağzımızdan. Çıkar çıkmasına ama çoğu zaman ne yapacağımızı bilemeyiz. Kitabı okudum ve “Oyunu fark ettiğimizde oyunu bozmalıyız” diyorum. Oyun devam ettiğinde iletişim kısır bir döngüye giriyor çünkü. Eric Berne yazmış olduğu bu kitapta, iletişimdeki çok önemli
İnsanların Oynadığı Oyunlar
İnsanların Oynadığı OyunlarEric Berne · Koridor Yayıncılık · 2015296 okunma