Tuuba

Okumanın ağırlığını hisseden, yaşayan var mı?
Reklam
Ayna nöronları, hayranlıkla okuduğun ya da duyduğun, başkalarına ait başarı hikayele­ rini, sana ait tecrübeler olarak kaydeder. Bilim adamlarının vardıkları sonuca göre, kendimizi bi­ riyle ne kadar özdeşleştiriyorsak ve arzularımız onunkilerle ne kadar benzerlik gösteriyorsa, o şahsa ait tecrübeyi de o kadar yoğun hissedebili­ yoruz
Tuuba
@Gultuuba·Started reading a book
Rezonans Kanunu
Rezonans KanunuPierre Franckh
8.4/10 · 4,130 reads

Reader Follow Recommendations

See All
Okuduğumuz kitapların; kelimelerimize ve cümlelerimize yansımaları bizim tarafımızdan farkedilmiyor. Iyi bir dinleyici bunu farkedecektir. Basit bir dinleyici bunların arasında kaybolacaktir. Söz de yüktür, taşımasını bilene
168 syf.
·
Not rated
Reklam
184 syf.
·
Not rated
Kitabı elbette çok beğendim. Sinan Hocayı dinlemek ayrıca keyifli zaten. İnsanın bedeni üzerindeki farkındalığını artıracak bir kitap. Okurken zihnimize dönüp bedenimizin hakkını veremediğimizi göreceğiz. Bilinenlere yine birçok şey eklendi, uygulamalar için fazlaca ödev alındı. Umarım her okuyucu için, pozitif değişimi için faydalı olur. İyi okumalar.
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları - 1. Kitap
İFA: İnsanın Fabrika Ayarları - 1. KitapSinan Canan · Tuti Kitap · 20194,308 okunma
Bir kişi empati kurduğunda, bir başkasının duygularını anlayabilir ve hat­ ta paylaşabilir ancak bağımsız ve yararlı eylemde bulunma ye­ teneğine sahip, ayrı bir birey olarak kendinin bilincindedir. Öz­ deşleştiğinde ise bu sınır kaybolur. Sanki kurban kendisiymiş gibi tepki verir. Kurbanın aşağılanmasını, çaresiz öfkesini, utancını hisseder. Bu, etkili bir şekilde harekete geçebileceği bir his du­ yan yetişkin bir insanın ruh hali değildir: Bu bir hafıza durumudur. Geçmişin pençesine yakalanmıştır.
Edward Deci'nin de belirttiği gibi, insanların evrensel ola­ rak kendi kaderini tayin etme, kendini yetkin hissetme ve baş­ kalarıyla gerçekten bağlantıda olma ihtiyaçları vardır. Bu ihti­ yaçlar ve onları tatmin etme dürtüsünün insanlara aşılanması­ nagerekyoktur:Gelişmemişbirformdaolsabilezatenmevcut­ tur bu dürtüler. Ortaya çıkmasına izin verilirse, motive ederler. Sorun, ebeveynlerin ve öğretmenler gibi diğer önemli yetişkin­ lerin çocukları nasıl motive etmeyi bilmemeleri değildir. Sorun, ebeveynlik tarzlarımızın ve öğretim yöntemlerimizin çoğu du­ rumda çocuğun doğasında var olan keşifve ustalık dürtüsünü desteklememesi Gelişimin ortaya çıkmasını teşvik etmek, doğanın çocuk için kendi pozitifplanları olduğu bilgisine daya­ nır: Çocuğa, her çocuğa, tam olgunlaşma için gereken tüm po­ tansiyel ve kapasite verilmiştir. Dışarıdan motive etmeye çalış­ mak,çocuğavedoğayaolaninançeksikliğineişareteder.Çocu­ ğun sınırlamalarını değil, ebeveynin kaygısını yansıtır. Talihsiz bir gerçek de çocuklarımıza gerçek motivasyon nakledemesek de, onlara kendi kaygımızın tohumlarını ekmek söz konusu ol­ duğunda hepimizin çok başarılı olduğudur.
Reklam
Siz farketmeseniz dahi hassas bir dinleyici kelimelirinizin ve cümlelerinizin gücünü farkedecektir. Bu güç okuyanlara has bir güçtür. Ve çıkılması gereken çok basamak vardır.
230 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.