İnsanların psikiyatrik rahatsızlıkları hakkında böyle utanç hissetmeleri beni oldum olası hayrete düşürmüştür. İnsanlar ayakları kırılıp yardıma ihtiyaç duyduklarında utanmazlar ama psikiyatrik tanı ve tedavi alanında kaydedilen muazzam gelişmelere rağmen pek çok kişi hâlâ akıl hastalığının kişisel bir zayıflık, utanılacak bir şey olduğuna inanır.
Bu tavrın sonuçları son derece yıkıcı olabilir. Hastalar kendilerinden şüphe ettikleri ve utandıkları için toplumdan uzaklaşırlar. Tedaviye yanıt verebilecek pek çok kişi hiçbir sorun yokmuş gibi davranarak yardımı reddeder. Bu insanlar genelde aile ve dostlar tarafından dışlanır, iş yerinde ayrıma maruz kalır. Sağlık sigortası şirketleri bile bu yanlı yaklaşıma prim vererek, fiziksel rahatsızlıklara kıyasla zihinsel rahatsızlıklar için hep daha düşük ödeme sağlar. Akıl Hastalığı İçin Ulusal Birlik (NAMI) gibi destek grupları bu stereotipleri düzeltmek için çabalar sarf etse de önümüzde alınması gereken uzun bir yol var.