Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Dalile

Ben aşkı, heves ve iradeden ayırıyorum. Ama aşk ile he­vesi birbirinden ayırmak oldukça zordur. Çünkü heves çoğu zaman aşk kisvesine bürünür. Bu yüzden insan bazen şüpheye düşer. Fakat ben, bu ikisini birbirinden kolaylıkla ayırt edebili­ yorum. Şöyle ki yakınlaştıkça köklü, ağır, derin ve heybetli gö­züken aşktır. Aşk, marifet ile dert ortaklığı ve soydaşlığın ürü­ nüdür. Yakınlaştıkça küçülen, değersizleşen, adileşen ve düşen ise hevestir, şehvettir. Heves, cehalet, içgüdü ve doğal ihtiyaçla­rın ürünüdür.
Sayfa 34
Reklam
Sanat, dinin soydaşı ve felsefenin ikizi­ dir. Sanat, dinin dert arkadaşıdır. Her ikisi de ızdırap ve kede­ rin pençesinde çaresizdir. Bu alemin yabancısıdır onlar ve her ikisi de firar yorgunudur.
Sayfa 30
Bu anlam peşimi bırakmıyor. Yakamı kurtaramıyorum ondan.
Sayfa 27

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Onlar saraylar inşa edip birkaç koltuk elde ettiler, ben tapınak inşa ettim ve iyilik tanrısının sonsuz iklimlerinde saltanat tahtı­ na kuruldum.
Sayfa 19
Adiyuh
Yemyeşil eteğini dans ederken savuran bir güzel kıza benzer memleketim. Başı kayalık dağların eteklerinde kayın ormanları, meşe ve çam ağaçları... Şarkı söyleyerek akar ığıl ığıl dağlardan derecikler. Sabah çay taneleri öper öper çiçeklerin dallarından. Kuşlar sessizliğin keder yatmasına izin vermez. Yeşil renkli, kızıl saçlı bir kıza benzer memleketim, Dünya döndükçe savurur eteklerini. Kuşlar eşlik eder neşesine.
Reklam
Atın Ölumut
''İnsan elli yaşından sonra öleceği yeri seçmeli" derler... Gençken şartların gerektirdiği yerde tutunmak, sevmediğin bir yerde yaşamak mümkün de yaş kemale erince her yer yurt olmuyor adama.
121 syf.
·
Puan vermedi
Çok garip bir his. İntihar ile hayatını noktalamyı seçmiş bir kadının günlüğünü okumak. Sesini hiç bir zaman hiç bir kalbe gerçekten işittirememiş bir kadın olarak şu anda günlüğünün okunup kalplerimize dokunması ne garip. Eminim bir çok hassas kadın aynı sonu paylaşmaktan endişe duyarak okudu bu kitabı. Bir taraftan da haksızlık gibi geliyor bunları okumak çünkü rızası olur muydu bunları yayınlamaya bilemiyorum. Kendini eşinden bile kısmen saklamış bir kadının en derin duyguları ifade ettiği bir günlüğü okumak biraz beni rahatsız etti. Umarım orada iyisindir ve içindeki çölün kumlarına, o süpüremediğin kumlarının ortasında güzel bir vaha oluşmuştur. Sevgilerle büyük anne. ( Karamsarlıkta bir torunun)
Kırmızı Kahverengi Defter
Kırmızı Kahverengi DefterNilgün Marmara · Telos Yayıncılık · 20001,425 okunma
121 syf.
·
Puan vermedi
Kırmızı Kahverengi Defter
Kırmızı Kahverengi DefterNilgün Marmara
8.3/10 · 1.425 okunma
Belki de sonsuza dek hoş görünmeye çalışanla­ rın nefreti daha derindir.
"Tarihin eğlendirici yanı kadının ölümü olmuş­ tur. Kadın sonu gelmeden önce bir kez daha isyan etse de, lezbiyen olsa da, kesici dişlerini ameliyatla sertleşmiş erkeklik organına dönüştürüp onlarla kendi çocuklarının kanım emse de bu böyle. Çün­kü erkek toplumu dünyayı bozdu."
Reklam
Bir şeyden kaçıyorum bir şeyden, kendimi bula­ mıyorum dönüp gelip kendime yerleşemiyorum, kendimi bir yer edinemiyorum, kendime bir yer... Kafatasımın içini, bir küçük huzur adına aynalarla kaplattım, ölü ben'im kendini izlesin her yandan, o tuhaf sır içinden! Paniğini kukla yapmış hasta bir çocuğum ben. Oyuncağı panik olan sayrı yalnızlık kendi kendine nasıl da eğlenir.
Beden kaç atom barmdırıyorsa o kadar da anlam ve sembol taşır. Hücrelere çok önceden /'her za­ man/ zaten işlemiş, işlenmiş sözcük ve arzu.
Herkes evinin önündeki çölü süpürmelidir, içer­deki çölü dışardan sızmış olarak görüyorsa, bekle­sin, ağır ağır dışarı aksın kum tanecikleri, biriksin ve dışarının çölüne bitişsin, o zaman herkes yine evinin önündeki çölü süpürmeyi sürdürebilir...
330 syf.
·
Puan vermedi
Cehennem Kraliçesi
Cehennem KraliçesiSelim İleri
7.4/10 · 60 okunma
Gizler dö­külüp saçılmamalıydı. Herkes kendi eğilimleri ve istekleriyle tek başınaydı. Dostluk bir al­danıştan ibarettir. Kimse karşısındakini anla­ yamaz.
220 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.