Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Güzeltaş

Güzeltaş
@Guzeltas
İstanbul
20 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Reklam
Şahsen hayattaki en büyük arzum bu dünyaya ait olduğumu unutmak. Bu dünyada bana yarayacak -su ve şarap hariç- bir şey yok; bende de dünyaya yarayacak bir şey yok zaten.
İş odaklı bir zihinde, iyi niyetli davranma isteği işe iş icabı yapılması gerekenler arasında yaşanan ikilemleri görebilseydiniz çok eğlenirdiniz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gelmiş geçmiş en iyi günlerdi, gelmiş geçmiş en kötü günlerdi; hem bilgelik çağıydı hem ahmaklık; hem inancın devriydi hem şüpheciliğin; hem aydınlık hem karanlık bir mevsimdi; umudun baharı, umutsuzluğun kışıydı; hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu; hepimiz ya doğruca cennete gidecektik ya da tam aksi istikamete- özetle; şu an içinde bulunduğumuz döneme öyle benzer bir dönemdi ki dönemin, sesi en çok çıkan otoriteleri bu günler hakkında- olumlu anlamda da, olumsuz anlamda da- ancak ve ancak “en” sözcüğü kullanılarak konuşulabileceğini iddia ediyorlardı.
Her insanın bir başkası için sonsuz bir muamma oluşu, üzerinde düşünülmesi gereken muazzam bir hakikattir.Gecenin bir yarısı büyük bir şehre girdiğimde, karanlıkta kümelenmiş evlerin her birinin kendine ait sırlar barındırdığını, bu evlerin her bir odasının bir sırrı olduğunu düşünürüm; orada çarpan yüzlerce, binlerce yüreğin her biri, en yakınındaki için bile muammadır! Ölümün korkunçluğunun bir kısmı da bundandır. Öldüğümde çok sevdiğim şu kitabın sayfalarını artık çeviremez olacağım, bu yüzden de ölmeden önce hepsini okumuş olmaya dair nafile bir umut besliyorum.
Reklam
-Ne zamandır orada gömülüsün? +Neredeyse on sekiz yıldır. -Yaşamayı istiyorsundur umarım. +Bilmiyorum.
Açlığın ebedi varlığı her yerde ve her şeydeydi.Akla gelebilecek her türlü suçun ve pisliğin yuvası olan dar ve kavisli sokakta, bu sokağı kesen diğer dar ve kavisli sokaklarda, paçavralar giymiş, başlarına kukuletalar takmış insanlarda, o paçavra ve kukuletaların kokusunda, dört bir yandaki hastalıklı, kasvetli görünümlü her bir nesnede... İnsanlar kendilerini kapana kıstırılmış birer av hayvanı gibi hissediyor olsalar bile, yine de içlerinde vahşi hayvanların içgüdülerine benzeyen bir kaçıp kurtulma ümidi barındırıyorlardı.
Öyle güzel bir dünyada yaşıyoruz ki, böyle bir şeyin de başka şeylerin de olması gayet mümkün; hatta mümkün olmaktan öte, şu gökkubbe altında bu tür şeyler her gün yaşanıyor.
Sonuç olarak, erdem,cesaret,yetenek,zeka,hayal gücü gibi bütün nitelik ya da özellikler yalnızca bir oksijenin sorununa bağlı olabilir miydi?
Yine konuş ve sürdür Kalbimdeki şu tarifsiz uykuyu.
194 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.