Herkes iyi hissettiren şeylerin tadını çıkartır. Herkes sorunsuz, mutlu kolay bir hayatı olsun ister, aşık olmayı, harika sevişmeyi, muhteşem ilişkilerinin olmasını, kusursuz görünmeyi, para kazanmayı, popüler, saygı duyulan, hayranlık uyandıran biri olmayı arzular.
Herkes bunları ister. Bunları istemek kolaydır.
Daha ilginç bir soru, çoğunluğun aklına gelmemiş olan soru şu olurdu. "Hayatınızda hangi ıstırabı istersiniz? Ne için mücadele etmeye hazırsınız?" Çünkü bu sorunun yanıtı yaşamlarımızın alacağı şekil konusunda çok daha önemli bir belirleyicidir.
Umutsuzca zengin olmayı arzularsanız, ne kadar para kazanırsanız kazanın kendinizi daha yoksul ve değersiz hissedersiniz. Seksi olmayı ve arzulanmayı umutsuzca istedikçe, fiziksel görünümünüz ne olursa olsun kendinizi giderek daha çirkin hissedersiniz. Mutlu olmayı ve sevilmeyi umutsuzca arzuladıkça, çevrenizde kim olursa olsun kendinizi yalnız hisseder ve korkarsınız. Spiritüel aydınlanma peşinde koştukça, oraya ulaşmayı denedikçe daha sığ ve ben merkezci olursunuz.