Her Ay Okuyanlar Kulübü

Her Ay Okuyanlar Kulübü
@HAOK
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Merve
Merve
demiş ki: Merhaba güzel dostum. Bugün nasılsın? Son zamanlarda neler yapıyorsun? Çocukluk travman var mı? Ailen nasıldı? Sana nasıl davranıyorlardı? Senin büyümen de ne gibi bir katkıları oldu? Tüm bunları bu zamana kadar düşündün mü? Kendi özüne dönüp benliğine yolculuk yaptın? Ben de dahil hepimizin çocukluğunda yaşadığı bir
`Ben’e Yolculuk
`Ben’e YolculukÖzgür Baykut · Sola Unitas · 202233 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
@Rosyy2615 demiş ki: Devrim; müzik ile hukuk, geçmiş ile gelecek, tercih etmek zorunda oldukları ile hayalleri, korkuları ile evliliği arasında sıkışıp kalmış bir adam! Müzisyen olmak isterken avukat babasının teşvikiyle avukat olan, 1987'de babasının ve 1999'da en yakın arkadaşı Onur'un ölümünden hep kendini sorumlu tutmuş bir adam! Yıllar boyunca "Şöyle yapsaydım, böyle olur muydu?" çerçevesine sıkıştırdı düşünceleri ile bugününü, Aslı ile yaptığı evliliğini şekillendiren, daha evlenmeden aldıkları "çocuk istemiyoruz" kararını veren adam! Devrim! 43. doğum gününde gençlik grubuyla her şeyin başladığı yerde sahneye çıkacak olan adam! Tarihin tekerrürü sayesinde yaşadığı inanılmaz bir olayla birden geçmişe, 1999 yılına giden, tercihleri farklı olsaydı yaşayabileceği hayatın önüne serilmesinin şokunu atlatır atlatmaz Onur'u kurtarmaya koşan adam! Bunun ardından zaman boşluğunda kaybolup babasıyla hesaplaşmak için, o kanlı 1 Mayıs'a, anne ve babasının tanıştığı güne giden adam! Babasıyla hesaplaşırken yapabileceği en büyük hatayı yaparak babasının tüm hayatını şekillendirecek, karakterinde büyük travmalar yaratacak, aslında çocukluğu boyunca kendine sorduğu "Babam niye hep mutsuz ve düşünceli" sorusunun cevabını ve bu durumun sebebini kendi elleriyle babasının cebine bırakan adam! Sonuç olarak da harika kurgusu, zamansız ve mekansız olay örgüsü, sade ve samimi anlatımı, hepsinden önemlisi ters köşe sonu ile beni büyüleyen nefis bir kitap. Renè Barjavel'in "Büyükbaba Paradoksu"nun başarılı bir anlatımla Türk edebiyatına kazandırılmış hali...
Hayalet Nota
Hayalet NotaEda Şahin · İthaki Yayınları · 202274 okunma
·
Puan vermedi
ogretmennanneee
ogretmennanneee
demiş ki: Merhabaaa Bugün sizlere Döngü kitabı ile geldimm Kitabımız İbrâhim isimli bir çocuğun dilinden anlatılmaktadır. İbrâhim 1. Sınıfa giden bir çocuktur, annesi Sultan ile birlikte köyde yaşamaktadır. Babası iş için Almanya'ya gitmiştir. Ev geçindirme vazifesi Sultan'a kalmıştır. Ancak İbrahim'in babasi orada da dikiş tutturmayınca ülkesine geri dönmüştür. Köyde de yapacak bir iş bulamayınca şehre taşınmaya karar verirler. Zaten ne olursa işte bu taşınmadan sonra olur. İbrâhim küçük yaşlardan beri ayrılık duygusunu bilmekte ve küçük bir çocuğun görmemesi gerekenlere şahit olmuştur. İnsanları her ne kadar sevse de zamanla onları kaybetmek İbrâhim'de derin yaralar açar. Yazarın betimlemesi o kadar güzeldi ki kendinizi kurguyu yaşarken buluyorsunuz. Kitabın her bir sayfasında ayrı hüzünleniyor ya da heyecanlanıyorsunuz. Duygular o kadar iyi aktarılmış ki her sayfa sizi başka diyara götürüyor. Ben çok beğendim ve herkese de tavsiye ederim. Küçük bir çocuğun gözünden dünyayı görmek ve duygularına şahit olmak istiyorsanız muhakkak bu kitabı okumalısınız.
Döngü
Döngüİsmail Uluöz · Edebiyatist Yayınevi · 202265 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
Ayşe
Ayşe
demiş ki: " Dünyada en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar, kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlardır derim " demiş sevgili Cemal Süreya, ben de aynı fikirdeyim. Kendi potansiyelini keşfetmiş bir kadından daha güçlüsü yok şu hayatta bence. Dünyada bizlere biçilen sınırlar, yollar, hayatlar o kadar dar, karanlık, ve zor ki azmedip bunları aşan bir kadının kime eyvallahı olur ki o saatten sonra. Bugün sizlere güçlü bir kadının aştığı zorlu yolları anlatan harika bir kitap önereceğim #mücevhergözlüanka .... "Kadın " kelimesinin için tıka basa dolduran, hatta derinleştiren, çoğaltan zümrüt yeşili gözleriyle hayata kafa tutan bir kadın kahramanımız var bu kitapta. Çok küçük yaşta annesini yitiren, çok sevdiği babacığının kalbi kırılmasın diye üvey annesini sineye çeken, küçük yaşta yaşadığı ülkeyi değiştirmek zorunda kalan, tacize uğrayan, fiziksel görünümünün verdiği psikolojik sıkıntıların altında ezilen bir Zümrüt sizi karşılıyor kitabın başında. Sonra siz onunla bu bahsettiklerimi teker teker yeniyorsunuz, üstüne aldatılıyorsunuz, şiddet görüyorsunuz, bebeğini kaybediyorsunuz. Aaaa niye yaa..? Dediğinizi duyar gibiyim, yok ya daha bitmedi kitap durun . Zümrüt bunları da aşıyor, aşarken pişiyor, pişerken yanıyor, anka kuşu misali kendini yoğuruyor, sunulan kalıplardan taşıyor. Kitap sizi uğurlarken elinizden tutan Zümrüt o başlangıçtaki Zümrüt' ün fersah fersah ötesine geçmiş bile. İşte böyle bir kitaptı, harikaydı, tadı damağımda resmen. Böyle güçlü kadınları yazan, güçlü kalemler hep var olsunlar...
Mücevher Gözlü Anka
Mücevher Gözlü AnkaÖzlem Abut Otluoğlu · Sokak Kitapları Yayınları · 201860 okunma