Orda, Harvard'ın penceresi önünde dikilirken ant içtim kendi kendime: Uçmamı sağlayan kanatlarımın bana İslâmca takılmış olduğunu asla unutmayacaktım. Hiçbir zaman aklımdan çıkmaz bu gerçek. Bir saniye bile...
Neyse ki, düzeni bozulmuş bu dünyanın beni kuşatan çamurun, pisliğinden kendimi kurtarabilmek için yeterli gücü bana veren İslam'ı tanıma noktasında Allah bana lütfetti.
New York'un beyaz gençleri zavallı insanları kurban ederken kimseden çıt çıkmaz; ve bunun adı 'sosyolojik' bir mesele olup çıkar.
Ancak siyahlardan biri, bir cana kıyacak olursa, ülkenin bütün iktidar unsurları, ipe çekecek birini aramaya koyulurlar hemen.
Karış karış dolaştım Cezayir sokaklarını. Cezayirlileri ezen zalimleri, yani Fransızları desteklediği için Amerika'ya karşı ifrat derecesinde bir kin vardı Cezayir halkında ve hemen hemen herkeste aynı şiddetteydi bu kin. Gerçek devrimci buna denirdi işte; en ufak bir korku yoktu ölümden.
Orda, Harvard'ın penceresi önünde dikilirken ant içtim kendi kendime: Uçmamı sağlayan kanatlarımın bana İslâmca takılmış olduğunu asla unutmayacaktım. Hiçbir zaman aklımdan çıkmaz bu gerçek. Bir saniye bile...