Kafka'nın kitaplarını anlamak için şüphesiz O'nun hayatını irdelemek gerekiyor. Bir defa çok otoriter, baskıcı, Kafka'ya fiziksel ve ruhsal şiddet uygulayan bir babası var. Kafka, bunun sonucunda içe kapanık, özgüvenini kaybetmiş, hep yarım hisseden, bir yanı hep acıyan, eksik bir çocukluk geçirmiş.
Bunu anlamak için en iyi kaynak kitabı; 'Babaya
Her Sabah Seninle Başlar
Önce gözlerin girer odamdan içeri Sonra ellerin, saçların dudakların Bir bir hatırlarım Her sabah senin olan ne varsa Yüzüm aydınlanır Şarkılar söylemek gelir içimden Yakında bir kuş öter Uzaklarda bir tren sesi Sonra kornalar, çocuk ağlamaları Vapur düdükleri Sesler bir uğultu halinde yükselir büyük şehirlerden Ve
Eğer bir kişiye "seni seviyorum" diyebiliyorsam, "sende herkesi seviyorum, seninle tüm dünyayı seviyorum, sende aynı zamanda kendimi de seviyorum" da diyebilmeliyim.
"İnsan birgün evinden çıkıyor ve hiçbir zaman önceden kestiremeyeceği maceralara sürükleniyor. Alıştığı, kendisini güvende hissettiği, ağır, büyük kapılarını istediği zaman sıkı sıkı kilitlediği, surlarla, gözetleme kuleleriyle çevrili iç ülkesinden çıkıp tanımadığı insanlarla dolu bilinmedik yerlere, ne aradığını bilmeden, biraz korkarak ama aynı zamanda karşı koyamadığı bir merakla belki de asla bulamayacağı bir gizemin peşinden gidiyor. "
"Sanki hayatım boyu kalabalık bir havaalanında elimde bavulumla oturuyorum. Birileri geliyor, birileri gidiyor. Herkes nereye ait olduğunu, nereye gideceğini biliyor. Hatta saat kaçta gideceğini, onu kimin karşılayacağını."
"Hayatım boyunca kendimi bir yere ait hissedemememin nedeni, bir adada doğmuş olmam mı acaba? Hiçbir yere bağlı olmayan, kendi başına, denizin ortasında bir küçük bir kara parçasında.
Belki yalnızlığımın, kendimi olmadık zamanlarda bile yalnız hissetmemenin nedeni de budur,kimbilir."