Benim büyük kalabalıklara karşı bir nevi ürkekliğim vardır. Doktorların galiba 'Agora fobi' dedikleri açık meydanlardan ürkme hastalığına benzer bir şey...
O vakte kadar kendi düşüncelerinin aleminde yalnız yaşamaya alışmıştı. İç hayatı olmayan insanlar gibi durmadan etrafında konuşulacak, dertleşecek insan aramaya ihtiyaci yoktu.
Dil bedest aver ki.. ( gonul yap ki)
Aramizin acik oldugu bir dakikada bi kit'a onu nasil benim kollarima atmisti. Yarabbi! Onun manasini sezinlemeye baslarken seviniyor, daha iyi anlamak icin benden bir sey beklerken caresiz darginligimizi nasil unutuyordu. O dakikada kamastirici bir aydinliga bakar gibi kistigi kirmizi benekli gozleriyle, hirsla titreyen ince burun kanatlariyla ne kadar degisikti.
Çok şansliyim kitapta gecen bozyakada oturuyorum. Kitabin yazildigi ev suan bir kutubhane bu kitabida ordan odunc alip okudum. 100 yil once oturdugum semtin uzum baglari olup yazlik gibi kullanildugininida ogrenmis oldum.