Bin düğüme üfürdü bin sahir,
Binlerce acı ,keder vesair,
Bin gecenin koynunda kıvrandım,
Yazmadım halimden tek satır.
H.k.m.
Aşık ol kârın bela-yı intizâr olsun da gör
Sırr-ı aşkın halelerden aşikar olsun da gör
Çaresiz Mecnun gibi divanelik içten değil
Sevdiğin Leyla varıp ağyara yâr olsun da gör
Gençliğiyle hüsnü anı yârı mağrur etmesin
İhtiyar olmam sanıp bî-ihtiyar olsun da gör
Lalebendiz mevsim-i sermâda gerçi şimdilik
Fasl-ı gül gelsin cihan bir lalezâr olsun da gör
Bembeyaz olmuşsa Hilmî saçların kaydetme hiç
Vakt erişsin gönlünüzce nevbahâr olsun da gör
Hilmi Soykut
Reader Follow Recommendations
Bak bu gönüldür ;
Yıkmanın bin Kabe yıkmaktan beter olduğu.
Bak bu gönüldür;
Mevla dilemedikçe, ne girmenin, ne çıkmanın mümkün olduğu.
Bu kırdığın , yıktığın, üstüne basıp geçtiğin gönüldür.
Gülünü kopardığın, dalında soldurduğun bu gönüldür...
Gazali'nin bu alemden değildir dediği...
Ben içimde alemleri taşıyorum.
Sen ki alemleri yıkıyorsun.
Bak bu gönüldür; feryadı insana ulaşmayan,
Ama bir ahın ulaştığı ta ki arşı aladan duyulan sesi.
Bu gönüldür;
Bir kabesini fillerinin ayakları altında ezmek isteyene alevden taş yağdıran Mevla,
Bin kabesini yıkmak isteyene ne eder düşündün mü?
Harun Kadir Masrafoğlu
Söylesene !
Hangi kahvenin fincanında kaldı hatrım?
Hangi telvede öyle soğudu gitti kahrım?
Oysa ben sana fallarda çıkmayan kara sevda olacaktım!...
H.k.m.