Bir öğretmen,dedesi Setterhan ile nenesi Zehra’nın kavuşma hikayesini öğrenmek üzere Trabzon,Tebriz,Bakü,Tebriz,Taht-ı Süleyman,Yezd,Batum,Tiflis,İstanbul hattı arasında bir gölge gibi geçmişe uzanarak,yaşananlara tanık oluyor ve yaşanılan her şeyi her detayıyla bize aktarıyor.Anlatılanlara göre biz de kendimizi kah savaşın ortasında,kah yaşanan acı olaylar arasında,kah terk edilen evler,kah yıkılan hayaller, kah başlamadan biten bir aşkın içinde buluyoruz.Ve Setterhan ile Zehra ne zaman nerde tanışıp kavuşacaklar diye sabırsızlıkla beklerken bir anda kendimizi “Sen öyle çağırmasan ben böyle gelmezdim,ben böyle çağırmasam sen öyle gelmezdin “cümlesiyle iki ayrı hayatın, iki ayrı ırmağın birbirine aktığına ve kavuştukları ana tanık oluyoruz..
Bence çok güzel sürükleyici ve akıcı bir kitaptı.
Okunmaya değer :)