Hande Azcan

128 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 4 days
İçime bu kadar işleyen bir kitap okumayalı uzun zaman olmuştu. Bu kitabı bu dönemde okumuş olmasaydım büyük ihtimalle bu kadar etkilemezdi beni. Suzan'ın durumunu, yaşadığı aşkı, aşkının büyüklüğüne rağmen hep azla yetinmek zorunda kalmasını, her şeye katlanıp hep kendi kabuğunda olmasını, aslında güçlü bir kişiliği olmasına rağmen olayları durumları hep bir kabullenmişlikle yaşamasını gözyaşlarımı tutmadan okudum. Sevdim ben Suzan'ı. Suzan'ı severken Derya'ya kızdım. Derya'yı okurken de... Derya aslında hayatı boyunca hiç kimsenin hiçbir şeyi olamamış. Bir insanın kendini sevmesi, mutlu olabilmesi için zaten buna gerek yok ama Derya için öyle değil. Ailesinde en yakını bildiği abisine tutunuyor önce. En yakını o. Suzan gidiyor abisi değişiyor. Evleniyor sonra yaşadığı şeyin aşk olduğuna inandırmak istiyor kendini buna tutunmak için. Bu da olmuyor. Kimsesiz kalıyor sonra. Hiç kimsenin hiçbir şeyi olamadığını anlıyor. Sonra da aslında gerçek bile olmayan hayatina nerdeyse zorla Ekmel Bey'i alıyor. Anlatıyor, başkasının hikayesinden varolmaya çalışıyor. Ayfer Tunç'un kitapları böyle sanırım. Kırgınlıklarla, yaşanamamışlıklarla dolu. Son sayfayı okuyup kitabı bıraktığında iç çekmeden yapamıyor insan.
Suzan Defter
Suzan DefterAyfer Tunç · Can Yayınları · 202213.3k okunma
Reklam
168 syf.
6/10 puan verdi
Murakami'nin yazdığı ilk kitap rüzgarın şarkısını dinle. Sanırım benim de bu yüzden çok beğendiğim bir kitap olamadı. Yazarın diğer kitaplarında da gördüğümüz gibi baş karakter yine üniversiteli bir genç. Onun hayatından bir kesit okuyoruz. Bunun yanında geçmişte yaşadığı onu etkileyen, hayatında iz bırakan olaylar da var. Çok kolay okunan akıp giden bir kitap ancak beni diğer kitapları kadar etkileyemedi. Biraz eksik kalmış, yüzeysel yazılmıştı. Yine de Murakami okumayı seviyorsanız bu kitabına da şans vermenizi öneririm.
Rüzgarın Şarkısını Dinle
Rüzgarın Şarkısını DinleHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20205.4k okunma
339 syf.
·
Not rated
·
Read in 5 days
Hayvan mezarlığı çok klasik korku öğelerini barındıran bir hikayeymiş gibi başlıyor. Nispeten ıssız bir yerde yeni bir eve taşınan çocuklu bir aile... Daha sonra evin arkasında olduğu öğrenilen hayvan mezarlığını ve doğaüstü gücünün bu ailedeki etkisini anlatıyor kitap. Beni en çok etkileyen karakterlerin psikolojilerinin güzel yansıtılmış olmasıydı. Özellikle kitabın yarısından sonrasıni büyük bir merakla okudum ve ordaki karakterleri çok gerçek bir şekilde bana hissettirmeyi başardı yazar. Bu da kitabı benim için sürükleyici yaptı. Bu kitaba korku kitabı diyemem daha çok gerilim unsurları vardı içinde. Ama bence sadece gerilim kitabı demek haksızlık olur. Okurken kendimi o aileden biri gibi hissettim. Bu da anlatımın gücünden kaynaklanıyordu.
Hayvan Mezarlığı
Hayvan MezarlığıStephen King · Altın Kitaplar · 199711.9k okunma

Reader Follow Recommendations

See All
1120 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 16 days
Anna Karenina şimdiye kadar okuduğum kitaplar arasında en sevdiğim kitap olabilir. Sadece yasak bir aşk değil okuduklarımız o dönemin toplumsal yapısını, evliliğe bakışını, siyasi alanda olan değişimleri, tarım ve sosyal alanda olan reformları da okuyoruz. Ama beni etkileyen bu kadar çok konuya değinmesi değildi. Kitabı bu kadar güzel kılan kuru kuruya bir kurgu ve olaylar silsilesi değildi. Bunun yaninda çok derinlemesine ruh betimlemeleri okudum. Sadece Anna'nın duygularındaki dalgalanmaları bile bu kadar etkileyici anlatması çok güzeldi. Tabi ki sadece Anna değil daha bir çok karakter oldu bana okurken aynı zevki veren. Kiti bunlardan biriydi mesela. Çokk naif ve kendine karşı çok dürüst bir kadındı. Anna'yla aralarındaki farklardan biri de buydu bence. Kitapta en çok dikkatimi çeken noktalardan biri o dönemin yüksek kesiminin kadına bakış açısıydı. Devlet kurumlarında yüksek makamlara gelmiş erkeklerin ve bu konumlardan uzak çiftlik sahibi erkeklerin bile uzlaştığı nadir noktalardan biri kadınların sosyal ve siyasal haklar edinmesindeki gereksizlik yönündeki düşünce olduğunu fark ettim. Sadece bu da değil Anna yaşadığı yasak aşk sebebiyle toplumdan soyutlanıp, yüksek sosyetedeki hayatına tamamen veda ederken aynı aşkın kahramanı olan Vronski'nın bunun tam aksine kendine toplumda önemli bir rol edinmesi kadın erkek eşitsizliğini yansıtan en iyi durumdu. Anna'nın yaşadığı sadece bir aşk değil bir delilik haliydi bence. Özellikle kitabın son bölümlerinde bunu çok net ve güzel bir şekilde gördüm. Sadece o sayfalar için bile bu kadar hacimli bir kitaba vakit ayırmaya değerdi.
Anna Karenina (2 Cilt Takım)
Anna Karenina (2 Cilt Takım)Lev Tolstoy · Can Yayınları · 201840k okunma
192 syf.
·
Not rated
·
Read in 7 hours
Steinbeck en sevdiğim yazarlardan biri. Kitaplarında genelde ezilmiş insanların, ikinci sınıf olarak görülenlerin, işçi sınıfının hayatını konu alır. Bu kitaptaki baş karakterlerimiz de işi gücü, hayatta bir amacı, yarına dair planları olmayan insanlar. Kitabı nerdeyse en başından beri yüzümde bir gülümsemeyle okudum çünkü karakterlerimiz zaman zaman genel ahlak anlayışına uygun olmayan davranışlar sergilediğinde bile bunları o kadar komik kılıflara uydurarak yapıyorlar ki gülmeden edemedim. Steinbeck'in şimdiye kadar okuduğum mizah yönü en güçlü olan kitabıydı. Ama kitaplarında hiç değişmeyen, insanın içini acıtan kısımlar bu kitapta da vardı. Her şeye rağmen arkadaşlığı, birarada kalmayı çok güzel anlatan bir romandı.
Yukarı Mahalle
Yukarı MahalleJohn Steinbeck · Sel Yayıncılık · 20182,173 okunma
Reklam
Reklam