Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hande gunkut

"Ruha hitap etmeyen ve duyumsallıktan başka bir ilgi uyandırmayan her şey bayağıdır." der Schiller.
Sayfa 92 - Metis yayınları 2023Kitabı okudu
Reklam
Eğlence dünyası kendini cennet olarak sunan yeraltıdır.
Sayfa 62 - Metis yayınları 2023Kitabı okudu
Mutluluk ancak "kırılmış" olarak mümkündür, "yitirilmiş olanın anısı, erişilememiş olana özlem"...
Sayfa 45 - Metis yayınları 2023Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Müzik “ şairin düşünceleri”yle döllenmiştir. Hakiki melodi söz ve anlamdan hamile kalmıştır. Müzik her şeyden önce ifade’dir.
Sayfa 30 - Metis yayınları 2023Kitabı okudu
Ve insan gerçek varlığını ne kadar koruyabilirse, gelecek kuşaklara da o kadar çok şey bırakabilir kendinden.
Sayfa 196 - Can yayınları 2017Kitabı okudu
Reklam
Artık en doğal ve bu nedenle de en güç olan şeyi istiyordu yalnızca; nihayet, en nihayet kendi hayatını yaşamak.
Sayfa 178 - Can yayınları 2017Kitabı okudu
Her büyük duygu yaratıcı, üretici olmak zorundadır, utanç kadar utanmazlık da, karakter kadar karaktersizlik de, iyilik kadar kötülük de, ahlak kadar ahlaksızlık da; ebedileşmek için önemli olan ruhsal kalıplar değil, bir insanın zenginliğidir
Sayfa 162 - Can yayınları 2017Kitabı okudu
Neydim? Ne oldum? Söylemeye çok utanıyorum...!!
Sayfa 132 - Can yayınları 2017Kitabı okudu
Önyargılarımız ve art fikirlerimiz var, her adımımızda vicdanımızın prangalarını sürüklüyoruz peşimizden, kendi kendimizin tutsağıyız.
Sayfa 58 - Can yayınları 2017Kitabı okudu
Her sanatçı çoğunlukla yaşamadıklarıyla, elinden kaçırdıklarıyla yaratır.
Sayfa 33 - Can yayınları 2017Kitabı okudu
Reklam
"Bir kişi hakkında ne kadar çok veri varsa, o kişi o kadar iyi gözetlenebilir, kontrol edilebilir ve ekonomik olarak sömürülebilir."
Sayfa 35 - Ketebe yayınları subat 2023Kitabı okudu
Hikayeyi açıklama katmadan anlatabilmek, anlatma sanatının yarısı eder.
Sayfa 16 - Ketebe yayınları subat 2023Kitabı okudu
On dokuzuncu yüzyıldaki kadın roman kahramanlarını düşününce bu tezat iyice dramatikleşir –örneğin Merimée’nin Carmen’i, baştan çıkarıcı erotizmi içinde günahkâr ve yıpratıcıdır; ya da Emma Bovary, acınası ve sömürülmüş, zina işleyen, ‘düşmüş’ bir kadın; ya da Dorothea Brooke (Middlemarch’ta), ya da Madam Arnaoux, bunların çekiciliklerinin olumlu yanları arasında şehvetlerini denetim altında tutabilmeleri de var. Öte yandan Aşk’ta, kadın cinselliği alabildiğine özgürce ifade ediliyor. Florentino’nun biri dışında bütün yatak arkadaşlarının deneyimli kadınlar olması tesadüf değildir –dul, ayrılmış ya da hâlâ evli. Bu kısmen o dönemin Hispanik törelerini yansıtmak amacıyladır, o dönemde saygın toplumlarda evlilik öncesi seks söz konusu bile olmazdı (Kırmızı Pazartesi’de gösterilmiştir); bir başka nedeni de, yazarın güzel genç kızların hüzünlü ve gösterişsiz bir Florentino’yu beğenmeyeceklerini mutlaka sezmesidir, oysa onun koyu melankolik hali tam da yaşlıca sevgililerinin hoşlandığı bir şeydir. Bu romandaki en dokunaklı anlardan biri yetmişlik Florentino ile Fermina’nın kadının gemideki kamarasında sakince sevişmeleridir, bu erotizm öyle bilgecedir ve öyle damıtılmıştır ki o ikisini ‘aşkın ötesine’ götürür.
Sayfa 240 - Kırmızı kedi yayınları 2015Kitabı okudu
İnce, uzun zarif bir kadındı, sessizdi, solmuş zambakları andıran bir teni vardı; beline kadar saldığı sedef rengi pırıl pırıl saçlarının bskımını kendisi yapardı
Sayfa 99 - Can yayınları Ocak 2021Kitabı okudu
9,2bin öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.