Kent çocukları için boş bir arsa oyun alanı demek; oyun alanı ise çocuklar için yaşam alanı demektir. Pal sokağı çocukları için de arsadan öte yurttu, özgürlüktü. Kitapta da Kızıl Gömlekliler adlı bir grup varlıklı çocuğun Pal sokağı çocuklarının arsasını ele geçirmek istemesi üzerine yaşanan kıyasıya mücadeleyi anlatıyor. Aslında Kızıl Gömleklilerin savaş amacı kendilerine ait bir oyun alanları olmamasından kaynaklanıyor, yani yaşam alanı. Pal sokağınınsa, kendine ait olanı canı pahasına korumasından.
Ama sorgulamama sebep olan şey, savaş kısmında günümüz politikası işleniyor olması. 2 grubun isteği de pek tabii geliyor bana. Lakin bunu savaşmadan çözemezler miydi? Bu arsa hepimize yeter deyip birleşemezler miydi? 2 grubun da başkanları fazlasıyla mert ve hakkaniyetliydi. Bence birlikte götürülebilirdi. Ama kendinden farklı yaşam statüsünü çocuklar bile kabul edemiyor tıpkı büyükler gibi, akıllarına barışçıl bir fikir gelmedi ve mertçe savaşmayı öngördüler.
KEŞKE BÜYÜKLER DE MERTÇE SAVAŞSA ÇOCUKLAR EN AZINDAN ONU BECERİYOR!
Yaşama karşı kayıtsız, tutkusuz bir adamı anlatır roman. Annesinin cenazesinde düşündükleri ve duyarsız tavırları, bunaltıcı sıcağın etkisiyle işlediği cinayete olan tavırları, hatta takıldığı kızın evlilik teklifine " fark etmez, sen istiyorsan evleniriz" tarzında tutumları onun kayıtsızlığının göstergesidir. Onun için ölüm, yaşam hiçbir şey ifade etmez.
O yaşadığı dünyayı anlamlandıramayan bir karakterdir. Aslında yaşadığı dünyaya ve topluma yabancıdır o.
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112bin okunma
Yaşam üzerine yazılan kitapları hep sevmişimdir. Basit bir dille yazılmış bir arayış romanı. Ararken kaybettiklerimizi, bazen bulduğumuzda anlamadığımızı ve bazen de hep daha büyüğünü ararken elimizdekinin kendi arayışımız olduğunu anlamadığımızı anlatıyor. Kendi benliğimde kabul ettiğim bir çok fikri bu kitapta da buldum. Yenilerini de ekledim.Hatta okurken kendime notlar da almışım.
"Sen de ideallerini yaşama gayretindeyken dünyaya geliş amacını unutma!"
"Her şeye sahip olmak hiçbir şeye sahip olamamaktır."
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,6bin okunma
Çölün, rüzgarın ve güneşin de El'in yazmış olduğu işaretleri aradıklarını, kendi yollarını izlemek ve Zümrüt parçasının üzerine kazınmış olan şeyi anlamak istediklerini anladı.
"Kimileri de yalnızca altın ararlar; bunlar sırrı hiçbir zaman bulamadılar. Kurşunun, bakırın demirin de gerçekleştirilecek kendi Kişisel menkıbeleri olduğunu unutmuşlardır. Başkasının Kişisel menkıbesine burnunu sokan kimse kendi kişisel menkıbesini kesinlikle keşfedemez."
"İster hayatımız, ister ekin tarlalarımız olsun, sahip olduğumuz şeyleri yitirmekten korkarız. Ama hayat hikayemiz ile dünya tarihinin aynı El tarafından yazılmış olduğunu anladığımız zaman, bunu anlar anlamaz, bu korkuyu uçup gider."