Hanne

136 syf.
·
Puan vermedi
Kerem ile Aslı
Kerem, Aslı'nın yolunda bir ömrü feda etmiştir, gelen gidene hep ondan haber sormuştur. Ahları vahları her menzilde kat be kat artmıştır...Ne yollar bitmiştir ne de Keremin sabrı. Görenin saygıyla buyur ettiği bir makama ulaşmıştır Kerem... Yarını bilmeden varlığı, yokluğu bilmeden sabrın en sert kuyularında yol almak onunkisi .Benden vazgeçerek "ona" varmak.. Okurken bile biz Aslı 'yı aramaktan sıkıldık bunaldık, yeter be dedik ama Kerem ne yoluna duranlardan sıkıldı ne de Aslı "yı aramaktan. Kitabı halk hikayesi olduğunu unutmayarak okumak lazım ,günümüzde böyle hikayeleri pek dikkate almıyoruz.böyle aşkların varolabileceği umudunu taşıyor sadece yürekler; taşımasa bile keşke olsa diye söyleniyor... Bizim kültürümüz, özümüz, aşk anlayışımız bu, kim ne söylerse söylesin. Bizim dilimiz hala Kerem ile Aslı yı söyler durur. Aşk deyince onlar ve niceleri akıllara gelir. Buda benden birkaç satır olsun : Kavuşmak derken mekan bildiren de kim ? Yarınlar dediğimizde günlerden bahseden de kim? Bizim görebileceğimiz ancak bizde olan... Varmak derken dünyadan bahseden de kim ? Alemleri âlimler bilir ancak Alemlere kavuşmayı aşıklar yaşar ancak .
Kerem İle Aslı
Kerem İle AslıSadık Yalsızuçanlar · Timaş Yayınları · 2011581 okunma
Reklam
175 syf.
·
Puan vermedi
Hayat güzel midir?
Mustafa Kutlu'nun birçok hikayelerinin bir arada olduğu ilk kitabını okudum. Genel olarak hayat neyse işte bize de o kadar yakın hikayelerdi . Kutlu,hiçbir zaman bizden kopmuyor. Gelenek neyse o . Sokakta, yanımızda, karşımızda bulunan insanların hayatlarıyla başbaşayız. Basit diyemeyeceğim kadar değerli, çok edebi diyemeyeceğim kadar hayattan. Bu sade dilin nasıl bu kadar fikrimizi genişletmeyi başardığını bilemiyorum. Okudukça içimin ısındığı hissettim. Özet olarak şu cümleyi kurabilirim Yazar;"kaçırdığımız yerlere nokta koymuş gibi." İçindeki hikayelerin hepsi okunmaya değer ama bazılarını daha ön planda denilebilir. En beğendiklerim arasında ;Karga ,çiğdem güzeli, karpuz hikayeleri. Kitaptan altını çizdiğim yerleri şuraya bırakıyorum; -Yahu baba,eller her geçen gün büyüyor, biz küçülüyor. Babası acıyla gülümsedi. - Oldu oldu. Küçük güzeldir. - Hıh ! Küçük güzelmiş, ne yani,laf mı bu şimdi. -Sen bırak dükkanı, bir şey soracağım. -Buyur -Laleler açmış gördün mü? - Ne Lalesi ya ! ... Hiç yoktan işte oluyor böyle şeyler. Kimsesi olmayanın, garibanın üzerine yıkılıyor suç. Suçsuz yere yatan çok. ... Güzellik böyledir; çocuk da olsa ,yaşlı da olsa, dilinden anlayanı yüreğinden vurur. ...
Hayat Güzeldir
Hayat GüzeldirMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20114,217 okunma
479 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
72 günde okudu
Tehlikeli Oyunlar
Başlarda sıkıcı geldi diye başlarındayken yazıyorum bu satırları. Yer yer beni ironik benzetmeriyle güldüren, şimdi de neyden bahsediyor diyerek hafifçe belirmeye başlayan bir kitap. Yazar kendiyle konuşuyor galiba, ben de kendini bile anlayamayan birini anlamaya çalışıyorum . "Anlamak için, insanın bazı eksik yönleri olmalı" imiş Ne
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 202231,3bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
256 syf.
·
Puan vermedi
Hayat bazılarımızı yoklukla bazılarımızı varlıkla sınar. Bu kitapta küçük bir kız ve onun dünyasıyla başbaşayız. Hep içimizde anlatamadıklarımız var deriz, ama o küçük kızın içinde kızgınlıkları, üzüntüleri, korkuları, başarısı hepsi ama hepsi içinde saklı. Bazen de o kızda olup bizde olmayan bir çok şeyi de gördüm. İçimizde bir müzik var ama duyan gören pek yok. Birçok kelimemiz olmasına rağmen içinde sevgi cümlesi çok az sanki onlar bize bir ücret karşılığında verilmiş gibi onları hep tasarruflu,temkinli kullanıyoruz. En yakınlarınıza bile söyleyemiyoruz sevdiğimizi... fiziksel engelimiz belki yok ama kalbî engellerimiz var.
İçimdeki Müzik
İçimdeki MüzikSharon M. Draper · Timaş Genç Yayınları · 202130,7bin okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
ah momo
Başlıkta olduğu gibi ah Momo diye başladım. Kitabı bitirdiğim baya olmasına rağmen çok beğendiğimi dile getirmek için inceleme yazmak istedim. Çok beğendiysem eğer günler geçmesine rağmen hatırlamam gerekirdi değil mi ? Üslubum farklı olduğunu düşünüyorum çünkü Oğuz Atay okuyordum biraz önce o yüzden kafamın karışıklığı bir takım saçmalamalar doğurabilir. Evet kitaba dönecek olursam hiç alışkın olmadığım ve olmadığımız bir kızın hikayesiyle başlıyor kitap. Çünkü kızın ismi bir garip ve hayatı hakkında pek bir bilgiye sahip değiliz. Birazda mantık dışı olaylar gerçekleşiyor. Ama bir dakika, zaten kitap mantıklı matık dışı. Başlangıç olarak vermesi de çok doğal. "Zaman " ana konu bu aslında ve bunu yazar bize en basit ve bizim en anlayacağımız ( herkesin kendi anladığı tabiki de) dilden "buz devri" izlermişcesine anlatıyor. Ama böyle dediğime bakmayın olaylara kapılıp bir anda kitabın sonunda buluyorsunuz kendinizi. Sonrada biraz, hatta baya bir düşünüyorsunuz - vay be zamanda neymiş ? Bu kadar da değerli miymiş ? Biz hangi oyunun içerisindeyiz ? Velhasılkelam zaman akmakta olan, yaratılmış bir şey ve bizde içindeyiz. Ya zaman bize ayak uydurur ya da biz ona. Kim kimi yiyip bitirirse o kazanır. Keyfimiz, sevdiklerimiz yerindeyse neden değerlendirmeyelim. Gelecek nesiller bizim vakit harcayıp mutlu olamadığımız şeyler ellerine geçince ne olacak ? Dünya aynı dünya,ne sorunların ne de eksiklerin sonu gelmeyecek olan bir yer. Hayallerimiz en güzeli ne kadar zamanımız varsa onlar için ,"şimdi için" harcayalim .
Momo
MomoMichael Ende · Pegasus Yayınları · 201766,4bin okunma
Reklam
Reklam