Kitap gerek edebi yönü gerekse edindiği konu bakımından enfes. Tanpınar 'ın kaleminden nasiplenmek gerek. Kesinlikle tavsiye ediyorum.
Kitapta Ahmet Hamdi Tanpınar, beş şehrimizi (Ankara, Erzurum, Konya, Bursa, İstanbul) çok farklı açılardan ele almış. Mimari yapıları, şehrin tarihi, yaşanmışlıklar, sosyal ortam, savaş sonrası izler, yenilenmeler, geçmişe yolculuklar,... En güzeli şuydu: Mekanı cennet olsun, yazarımız kendi döneminden geçmişe yolculuk ederek anlatırken sanki karşısında oturmuş sohbet ediyormuşum hissine kapıldım. Tüm kitapta bu etkiyi yaşamak mümkün. Bu kendi hayatımızda edinebileceğimiz belki de en güzel tecrübe.
Kitapların mucizesi diyorum ben bu duruma. O yüzden otobiyografiler, gezi, anı kitapları kesinlikle okumamız, kitaplığımızda bulundurmamız gereken türlerden. Tabi Beş Şehri okurken aradan 77 yıl geçmiş ve 77 yıl öncesindeki anlatımlarında günümüzde artık göremeyeceğimiz yapıların yer alması ayrıca o zamanlarda sorun olan bir takım şeylerin günümüzde devam ettiğini görmek beni çok hüzünlendirdi. Mesela yazar şöyle bir cümle kurmuş :"İstanbul gittikçe ağaçsız kalıyordu." veya bu cümle : "Bir ağacın ölümü, büyük bir mimarî eserinin kaybı gibi bir şeydir. Ne çare ki biz bir asırdan beri, hattâ biraz daha fazla, ikisine de alıştık."
Çok acı verici birşey, aynı durumları günümüzde de görüyor olmak.
Beni yer yer hüzünlendirse de gönlümü hoş eden etkiler de bırakan bu kitabı kesinlikle okumalısınız.
Sevgi ve kitapla kalın...