Çölde bir yolcu gibi yalnızlığım içimde
Kavrulup gidiyorum.
Pervasız serçe gibi hep ganimet peşinde
Savrulup gidiyorum.
Bir kış güneşi gibi bulutların esiri,
Görünüp gidiyorum.
Ne belli bir yerim var, ne sevdiğim biri, Sürünüp gidiyorum.
Koynumda, fakat neden, neden bu tatsız vücut?
Her busesi bir diken, can alıcı bir "unut"!
Bu mudur bana Rabbim, bu mudur bana mev'ut?
Koynumda, fakat neden, neden bu tatsız vücut?
Vay halin ölümden beter!
Bugün ilmin, fennin, bütün kapsamıyla medeniyetin yaydığı Işık karşısında filan ve falan şeyhin yol göstericiliği ile maddi ve manevi Saadet arayacak kadar İlker insanların Türkiye'ye Medeni camiasından mevcudiyetini asla kabul etmiyorum.
Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin Emir ve talep ettiğini yapmak, insan olmak için yeterlidir.
İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim söz ve düşüncelerimin daimi bir mesulünü bulmuştum, buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyordum kendi suratıma tüküreceğim yerde .. halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun salaklığımızın uydurması. İçimizde şeytan yok.. içimizde acizlik var.. tembellik var .. iradesizlik bilgisizlik var!!