Hayatıma dair kafamda epey soru işaretleri taşıyan birisi oldum her zaman. Tıpkı Nora gibi ben de birçok şeyin bambaşka olmasını isterdim. Hayattan çok büyük beklentileri olan birisi olmamama rağmen, bu küçücük beklentilerimin bile yerine gelmemiş olmasına içerlediğim çok oldu. Bunun üzerine düşündükçe ise her şey daha karmaşık bir hale geldi. Kendi gözümde bütün hayatım, koca bir yanlıştan ibaretti. Bu yüzden zamanla ümit etmekten, hayattan bir şeyler beklemekten korkar bir hale geldim. Belirli bir noktadan sonra ise artık hayatımda olup biten şeylere karşı duyarsız birine dönüştüm. Tek yaptığım günü çıkarmaya çalışmaktı. Bu yüzden kitabı okurken Nora ile kendimi bağdaştırdığım birçok nokta oldu. Kendi içimde bir şeyleri tekrar değerlendirmemi sağladığını söyleyebilirim.
Her şeyin yanlış gittiği ve başka bir yerde olmam gerektiği hissine ben de çok kapılıyordum. O zamanlar "Nereye gidersen git, ne yaparsan yap mutsuz olacaksın. Çünkü sen her zaman kendini mutsuz edecek bir şeyler bulabiliyorsun" demişti birisi bana. Nora ile bu şekilde benzer hissettiğim o kadar çok şey vardı ki romanda, okurken hayatıma dair birçok şeyi gözden geçirdim. Bu sebeple iyi ki okumuşum dedirtti. Hayatımda okuduğum en iyi romanlardan dedirten türden değil ama, oturup şöyle bir kendi içinize dönmenizi, hayatınıza dair bakış açınız üzerine düşünmenizi sağlıyor. Okumak isteyenlere tavsiye ederim. İyi okumalar.