“Fikirler gelip geçen rüzgarlardır!.. Eserler… Ağaç bir anlığına sallanır, yaprakları titrer… Sonra geçip giderler… Ağaç, eskisi kadar hareketsiz kalır… Değişen bir şey olmamıştır…”
..Genellikle, köylülerin kurnaz ve hilekâr, adayların da aptal olduğu düşünülür. Romanlarda, komedilerde, sosyolojik incelemelerde ve bize bu iki gerçeği tam manasıyla doğrulayan istatistiklerde böyle yazar. Bununla birlikte, daima aptal adayların kurnaz köylüleri ’dolandırdığı' sonucuna ulaşılır. Bunun için hiçbir zaman zekâ, bir ön çalışma ya da yetkinlik gerektirmeyen şaşmaz bir yöntemleri vardır. Devletin en mütevazı memurunun, en beyni sulanmış hizmetkârının hiçbir şey yapması gerekmez. Meselenin özü `vadetmek’ kelimesinde yatar… Başarıya ulaşmak için adayın yapması gereken tek şey sömürmektir. İnsanoğlunun en vazgeçilmez, en biricik, en inatçı saplantısını, yani `umudunu’ sömürmek gerekir.