sanırım ilk defa bir kitabı okuduktan sonra kayıtsız kalamayıp yorumda bulunacağım.Aşkı da,aşkın kişide tezahür eden en derin duyguları da müthiş bir şekilde tasvir eden Zweig'in bu yapıtını okurken aslında aşk karşısında ne kadar savunmasız varlıklar olduğumuzu, üçüncü bir göz olarak bakıldığında sıradan görünen birçok insan özelliğinin ne kadar da tanrısal duygularla benimsendiğini fark ettim.her bir cümlesi, içindeki yoğunluk kalbime işledi.böylesine içtenlikle, sadece kendi içinde saf, çıkarsız, çırılçıplak duygularla aşkını içinde bir tortu gibi saklayan bir kadın ve hayatın nereye sürüklediği kestirilemeyen,nehirde öylece yüzen bir yaprak gibi yaşayan,bedenini gecelik zevklere kiralayan bir adam,ikisini birleştiren yalnızca 4 gece..sen aşık olduğun adam tarafından hiçbir zaman bilinmemiş olsan da bizler seni hep bileceğiz, tıpkı bir çocuk edasıyla şefkatle hatırlayacağız.