Bazı kitapları bitirmemek için direnirim. Çünkü bilirim ki bitirdikten sonra gözüme değdiği her gün okuduğum anki huzuru geri isterim. O sayfaya gözümün değdiği ilk an şurdaydım, otobüsle şuraya gidiyordum, başımı kaldırdığımda şununla karşılaşmıştım, her gün gördüğüm şu yola şöyle başka bakmıştım, hep aynı kadrajı yakalayan günümün o anını bir de bu açıdan görmüştüm, gibi öyle bir özlem olur her bitişte. Yanımda akan bir nehir, hayat devam ederken seyreylediğim bir piyes, piyesin içinden çıkıp karşıma oturan, evde öteki koltukta beni izleyen gözler, metroda yan koltuğumda bana eşlik eden karakterler, bana dünü bugünü yarını sorgulatan hisler. Heyhat! Bir kitabın daha sonuna geldim, içimde derin bir yara mücellâ, ömrü eksik, ruhu tamam mücellâ. Kalbi naif, yüzü asık mücellâ. Yaşayamadıklarının acısında her şeyi yaşadım sananlara bile ders mücellâ. Bitmeseydin, böyle bırakıp gitmeseydin?