"Bir kimse arıyorsa, gözü aradığı şeyden başkasını görmez çokluk, bir türlü bulmayı beceremez, dışarıdan hiçbir şeyi alıp kendi içine aktaramaz, çünkü aklı fikri aradığı şeydedir hep, çünkü bir amacı vardır, çünkü bu amacın büyüsüne kapılmıştır. Aramak , bir amacı olmak demektir. Bulmaksa özgür olmak, dışa açık bulunmak, hiçbir amacı olmamak. Sen, ey saygıdeğer kişi , belki gerçekten arayan birisin, çünkü amacının peşinde koştuğundan hemen gözünün önündeki bazı şeyleri görmüyorsun."
Hermann Hesse bu romanında, Siddhartha isimli kahramanın arayış ve hayatı anlayış öyküsünü anlatıyor. Siddhartha'ya göre, huzura kavuşmak, ermek ya da kitaptaki tabiri ile Nirvana'ya ulaşmak için herkesin farklı bir yolu olmalıdır. Ancak herkes kendi yolundan giderse huzura erebilir. Daha önceki kişilerin yolundan gitmek, bilge kişilerden bir şeyler öğrenmeye çalışmak, ezbere metotlarla huzuru aramak doğru bir yöntem değildir. Siddhartha'nın felsefesine göre, “Bilinmesi gereken şeyleri insanın kendisinin tatması iyidir.”
SiddharthaHermann Hesse · Can Yayınları · 202037.9k okunma
İmam Malik'in bir durumuna tanık oldum. Kendisine kırksekiz soru soruldu. O bu sorulardan otuzikisine 'Bilmiyorum' diye cevap vermiştir. Eğer bir kimse bilgisiyle Allah rızasını değil de, başkalarınn hoşuna gitmeyi amaçlıyorsa, o kimse kolay kolay kendine yedirerek, "Ben bilmiyorum' türünden cevaplar vermeye kalkışmazdı. Bu hareket, O'nun Allah rızasını her şeyin önünde tuttuğunun göstergesidir.
Hakikatte Allah'a itaat eden, kalptir. Organlara yayılan ibadetler onun nurudur. Allah'a isyan edip kafa tutan da kalptir. Organlara sirayet eden kötülükler de onun eseridir. Kalbin karanlık ve aydınlık olması ile dışarıda iyilikler ve kötülükler zahir olur. Zira her kap, içindekini dışarı sızdırır.