Heryerdedebiyat
@Heryerdedebiyat
Instagram: Heryerdedebiyat
15 Eylül
22 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Çocukların, ağızlarına uzatılan bir yiyeceği ağızlarına almayı istememe ve ağızlarını açmama hakları vardır. Bir çocuk, sadece yiyecekleri değil, kendisine sunulan ve teklif edilen her şeyi reddetme hakkı olduğunu bilmeli. Biri bize bir top atıyor diye, o topu tutmak zorunda değiliz.
Kansas Üniversitesi’nden Betty Hart ve Todd Risley’nin araştırmasına göre, bir çocuğun 3 yaşına gelene kadar kullandığı sözcüklerin %86 ila %98’i, anne babasının dil havuzundan geliyor.
“Bir kadına her ne verirseniz onu büyütür. Ona spreminizi verin, size bir bebek verir. Ona bir ev verin, size bir yuva verir. Ona malzemeler verin, size yemek verir. Ona gülümsemenizi verin, size kalbini verir. Ona verdiğiniz her şeyi çoğaltır ve büyütür.”
Okur Takip Önerileri
İlaç ve kimyasalların beyinde yarattığı hasar, doğumda belli olmayabilir. Çocuk doğumda sorunsuz görünebilir, ancak sorunlar daha sonra ortaya çıkar. Örneğin hamilelikte sigara içen kadınların çocuklarının ileriki yaşlarda öğrenme sorunları, ergenlikte davranışsal sorunlar, yetişkinlikte üreme sağlığı sorunları yaşama riski daha yüksektir. Riskin varlığı gerçekleşeceği anlamına gelmese de, sigaradan uzak durmak sağduyulu bir seçimdir.
Beynin normal gelişimi için, doğmamış bebeğin yeterli beslenmeye ihtiyacı vardır. Besin eksikliği sadece zihinsel kapasiteye zarar vermekle kalmaz; şizofreni, depresyon ve antisosyal davranış gibi riskleri de arttırır. Hamile kadın kilo almamak için sürekli kustuğunda, diyet yaptığında ya da oruç tuttuğunda, rahimde besin eksikliği meydana gelir.
Doğmamış bebeğe iyilik yapmak için elinize iy bir kitap alıp tekrar tekrar okumak, büyüdüğünde edebiyatı keşfetmesine yardımcı olabilir.
Ana rahmindeki bebeğin ses, titreşim, tat ve koku hafızası vardır. Dolayısıyla bebeklerin beyinlerinde sadece alkol, sigara ve ilaçlarla değil, kötü TV programlarıyla da zarar vermek olasıdır.
“İlk adım, sevmenin bir sanat olduğunu fark etmektir. Aynı yaşamanın bir sanat olduğu gibi. Nasıl seveceğimizi öğrenmek istiyorsak, herhangi bir sanatı, mesela müziği, resmi, marangozluğu, tıp ya da mühendisliği öğrendiğimiz şekliyle ilerlemeliyiz.”
Sayfa 19 - Eric Fromm
Ulu bilge Johnny Depp diyor ki, “Saf sevgi verecek kadar gelişimiş olan yegane canlılar, köpekler ve bebeklerdir.”
Tanrı’ya doğrudan bebeğin iyileşmesi için değil, bebeklerini kurtarsın diye doktora verebilecekleri bir inci bulmak için yakarmıştır; dedik ya, buradaki insanların kafaları da Körfez’in puslu havası kadar bulanıktır diye.
Söz acıtmaz derler ama doğru değil. Hakaret, onur kıran, azarlayan, küçük düşüren davranışlar ve kırıcı eleştiriler, çocuklara kendileri hakkında olumsuz mesajlar gönderir. Bu olumsuz girdiler, çocukların yetişkinlik hayatlarında da dramatik sonuçlar doğurur.
“Aşk da köşe yazısı da, tabii ki bizi şimdi mutlu etmelidir. Ama ikisinin de güzelliği ve gücü, akıldan hiç çıkmamasıyla ölçülür.”
Evrimsel anlamda gerçek sevgi iç huzur demektir. “Durgun sular derinden akar” sözü bunu anlatmanın iyi bir yoludur.
Mantığınız o kişiyle birlikte olmamanız gerektiğini bilse de bağlanma sisteminiz her zaman aynı fikirde olmaz.
Karşına çıkan durumlarda yapılması gereken şeyi, sana senden başkası söyleyemez. Neyim doğru, neyin yanlış olduğunu bilen ses, senin içinde. Kafan karıştığında, seni mutsuz, huzursuz eden şeyin ne olduğunu bulamadığında, ne yapman gerektiğinden emin olmadığında yine oraya, içine dönmeni isterim.
Herhangi bir şey düşünebilir ve bunu istediğim gibi ifade edebilirim. Bu fikrim üzerine başkalarıyla tartışabilirim. Fikrimde bir hata olduğunu anlarsam eğer, fikrimi değiştirmekte özgürüm. Ama kimsenin, düşüncemle alay etme, onu aşağılama hakkı yoktur.
Sayfa 48