Can SİNANOĞLU

Can SİNANOĞLU
@Hidrofilprens
Psikolog
Lisans
Manisa
İzmir
16 reader point
Joined on May 2018
DEĞERSİZLER, Can SİNANOĞLU
Bir de kendi kendine konuşma peydahlanmıştı son zamanlarda. İnsan düşündüklerini dillendirdikçe daha çok ikna oluyordu galiba yaşadığına. Saatlerce durmaksızın konuşuyor, konuşuyordu. Kendi kendine, duvarlarla, çay bardağıyla, perdeyle, kirlenmiş iç çamaşırıyla, artık izlemediği porno film cd’leriyle, rüyalarından arta kalan fotoğraflarla ve akla gelebilecek her şeyle... Belki de bu yolla ölümü yok edebileceğine inanmak istiyordu. Amansız bir trolle, zihninin derinliklerinde paslanmış tek bir konserve kutusu dahi bırakmamacasına içindeki karanlık denizin diplerini tarıyordu sanki böyle yaparak.
Cenova Yayınları
Reklam
DEĞERSİZLER, Can SİNANOĞLU
Azalmak gerekiyor, eksilmek, hem de en küçük zerreciğe ulaşıncaya dek, ‘bir’e indirgenene dek sürmeli bu sancılı yolculuk. İnsanlığın gördüğü en büyük ve en kutsal metni kaleme alabilmek, ihtiraslar ve doyumsuzluklarla katmer katmer sarılıp sarmalandığı için tamamiyle yok farzedilen en arı gerçekliği tüm çıplaklığıyla gözler önüne serebilmek; ancak sahralar boyu uçmak üzere tasarlanmış bir balonun savrulup gitmesini önlemek için asılmış kum torbalarına benzeyen uzuvlarımdan, alışkanlıklarımdan ve milyarlarca yılın oya oya işleyerek, sümüksü ve lanetli bir ağda gibi tenden tene bulaştırarak bana kadar ulaştırdığı insan kimliğinden kurtulmamla mümkün olabilecek.
Değersizler
Azalmak gerekiyor, eksilmek, hem de en küçük zerreciğe ulaşıncaya dek, ‘bir’e indirgenene dek sürmeli bu sancılı yolculuk. İnsanlığın gördüğü en büyük ve en kutsal metni kaleme alabilmek, ihtiraslar ve doyumsuzluklarla katmer katmer sarılıp sarmalandığı için tamamiyle yok farzedilen en arı gerçekliği tüm çıplaklığıyla gözler önüne serebilmek; ancak sahralar boyu uçmak üzere tasarlanmış bir balonun savrulup gitmesini önlemek için asılmış kum torbalarına benzeyen uzuvlarımdan, alışkanlıklarımdan ve milyarlarca yılın oya oya işleyerek, sümüksü ve lanetli bir ağda gibi tenden tene bulaştırarak bana kadar ulaştırdığı insan kimliğinden kurtulmamla mümkün olabilecek.
Cenova Yayınları

Reader Follow Recommendations

See All
Değersizler
Aslında özel bir karışım olduğuma inanırdım bir vakitler. Farklı renklerin ve özel tatların fantastik bir bileşimiydim. Ama üstüne tarçın yerine karabiber ekilmiş bir sütlaç kadar lezzetliydim işte. Bu yüzden çok uzun sürmüyordu müşterilerin önünden alelacele kaldırılarak çöpün dibini boylamam. Bunun ticari yaşamdaki karşılığı iflastı elbette. Bendeki sözlük anlamı ise yalnızlık...
Cenova Yayınları
Değersizler
Belki de bu yolla ölümü yok edebileceğine inanmak istiyordu. Amansız bir trolle, zihninin derinliklerinde paslanmış tek bir konserve kutusu dahi bırakmamacasına içindeki karanlık denizin diplerini tarıyordu sanki böyle yaparak.
Cenova Yayınları
Reklam
Değersizler
DEĞERSİZLER Ölümsüz güç kendisini sınamak için her saniye sayısız parçaya bölünür doktor. Her bir parçasına, değişik işlevler yükleyerek yaşamın içine salar. Tüm özelliklerini taşıyan zerreciklerinin kendini gerçekleştirmesinden sonra birer birer aslına dönmesini ister çünkü.
Değersizler
Ölümsüz güç kendisini sınamak için her saniye sayısız parçaya bölünür doktor. Her bir parçasına, değişik işlevler yükleyerek yaşamın içine salar. Tüm özelliklerini taşıyan zerreciklerinin kendini gerçekleştirmesinden sonra birer birer aslına dönmesini ister çünkü.
Cenova Yayınları
Değersizler
Kişiliğiniz zannettiğiniz o şaibeli bütünlük, benlik diye bildiğiniz o zavallı sütçü beygirinin sırtında sokulur yanınıza. Ama onunla birlikte bazen yürüdüğünüz, bazen tökezleyip yıkıldığınız yolun altında yatmaktadır asıl cevher. Yolcu değildir yürüyen, o sadece yola tabi olur. Ne mutlu yolla bağlarını koparıp yolcu olana…
Değersizler
Herkes için zordu kasabada yaşam. Bir defa “kasaba hayatı” diye bir şey vardı. Günlük hesapların, zekâdan yoksun basit kandırmacaların, biraz para kazanınca sağa sola babalanmaların, güce yakın durup garibanı yok saymaların coğrafyasıydı kasaba. En ilkel bilinç dışı güdülerin kıyasıya savaşı, sürüden ayrılma eğiliminin şiddetle cezalandırılması, ayrıksı bir ruhun kaçınılmaz yalnızlığıydı.
Cenova Yayınları
Değersizler
Kuşlar her zaman doğru yerlere uçmaz. Onlara bu kadar güvenmemelisin. Bırak bu aydınlanma safsatalarını aptal, seni asıl yaşatan ve yaşatacak olan karanlıktır. Erişemeye çalıştığın aydınlık da en az karanlık kadar siyahtır. Hangisinin, ne zaman, ne kılıkta karşımıza çıkacağı ise belirsizdir.
Cenova Yayınları
Reklam
Değersizler
Takvimler sayfalarını birer birer yitiriyor, güneşin yerküreyle yaptığı açı git gide değişiyordu. Zaman denen dizginsiz canavar, akrep ve yelkovan adı verilen pipetlerle kanını emiyordu yaşamın.
Cenova Yayınları
Değersizler, Cenova Yayınları
Takvimler sayfalarını birer birer yitiriyor, güneşin yerküreyle yaptığı açı git gide değişiyordu. Zaman denen dizginsiz canavar, akrep ve yelkovan adı verilen pipetlerle kanını emiyordu yaşamın.
Değersizler
Biliyorum, hep tuhaftım, aykırıydım. Ya da sandığımın aksine o kadar sıradandım ki, kendi etrafımdaki turu tamamlayıp en başa dönmüştüm.
Cenova Yayınları
Değersizler, Cenova Yayınları
Biliyorum, hep tuhaftım, aykırıydım. Ya da sandığımın aksine o kadar sıradandım ki, kendi etrafımdaki turu tamamlayıp en başa dönmüştüm.
Değersizler
Benzemez, dedi Fikret genç adamın yüzüne buz gibi bir bakış fırlatarak. Hepimiz gibi o da kendinden başka kimseye benzemez.
Cenova Yayınları
Değersizler, Cenova Yayınları
Benzemez, dedi Fikret genç adamın yüzüne buz gibi bir bakış fırlatarak. Hepimiz gibi o da kendinden başka kimseye benzemez.
Reklam
Değersizler
DEĞERSİZLER'den: "İnsanın bilinçaltı izin vermiyordu galiba, kökleri derinlerde saklı bazı görüntülerin zamanı gelmeden su yüzüne çıkmasına. Ama neden? Rüyasında görmek istiyordu işte, hazırdı, bekliyordu. Bazen de, böyle düşündüğü için rüyaları kurmaca bir gösteriye dönüşecek diye korkuyordu. Ansızın çıkıvermeliydi babası karşısına, hazırlıksız yakalanmalıydı, eli ayağına dolaşmalıydı, “Seni beklemiyordum” demeliydi. Gerçek olmalıydı karşılaşmaları. O kadar gerçek olmalıydı ki, yaşamın kendisi rüyaya dönüşmeliydi."
Cenova Yayınları
Değersizler
DEĞERSİZLER'den: "Neler yoktu ki o pis suyun içinde: yanıtı bulunamamış sorular, giderilememiş meraklar, ulaşılamamış hedefler, çürük bir diş gibi biteviye koku yapan kırgınlıklar, yorgunluklar... Kasvet, yüzlerce baloncuk yapmış bir urdu sanki bedenini saran. Ama aydınlanacaktı, içindeki irin büyümüş, kabına sığmaz olmuş, çamurlu ve kanlı bir sıvı gibi sızmaya başlamıştı artık kepenklerin altından. Arınmanın, temizlenip paklanmanın zamanı gelmişti. Her kâbus, içinde patlayan bir tümör baloncuğuydu sanki. Bunalım, akla ve bedene rahatsızlık veren bir çığlık gibi terk ediyordu vücudunu."
Cenova Yayınları