Helly

Bak işte, yerli yerimdeyim; İnsanlar yetiştiriyorum bana benzer; Bütün bir kuşak benim gibi, Acılara katlanacak, ağlayacak, Gülecek, sevinecek, Ve aldırış etmeyecek sana Benim gibi!
Reklam
Benim seni kutlamam mı gerek? Niçin? Hiç derdine derman oldun mu sen Derdine derman bulamayanın? Gözyaşını sildin mi hiç Başı darda olanların? Kim adam etti beni? Güçlüler güçlüsü Zaman Ve önü sonu gelmeyen Kader, değil mi? Onlar değil mi Senin de benim de efendilerimiz?
O büyümüş, tekrar küçülerek ihtiyarlamaktan muafiyet kazanmış ayrı bir devrede demirlenmiş gibiydi.

Reader Follow Recommendations

See All
Biz canımızı aç kurtlara, peynir tutumlarını kedilere emanet etmiştik, şimdi niye çırpınıyoruz bilmem!
İnsanlar bir takım yaldızlı sözlere kendilerini kaptırıp da altının gücünü küçümsediklerinde, kendilerini tertemiz ilan ederler; bir başına işsiz sularda kürek çeken ve toplumu terk eden bir adamın akıllı olduğunu söylerler. Böyle bir adam, bilge bir adam olabilir ancak böyle bir davranış hiç de akıllıca bir hareket değildir.
Reklam
Ancak bir kılıç ustası, en iyi kılıçla bile binlerce düşmanla aynı anda savaşamaz ama altının gücüyle tüm dünyayı fethedebilir. İşte gerçek bir savaşçı bunu asla unutmamalıdır.
Sevginin asla sevenden daha iyi bir yanı yoktur. Kötü insanlar kötü bir biçimde, sert insanlar sert bir biçimde, güçsüzler güçsüz, aptallar aptalca severler ama başıboş bir adamın sevgisi asla güvenli değildir. Sevilenin bir kazanci yoktur. Yalnızca seven alır sevgiden payını.
Gençlik masumluğunun ne koruyucusu ne de meraklısıydılar. Kendi gençliklerine bir bilgisizlik dönemi gözüyle bakarlar, daha çok tadını çıkarmadıkları için yerinirlerdi.
Herkes çocuğunu senin üzerine atıp kendi işine bakıyor. Bir kişi çıkıp da, çocuğunun bir somun ekmeği var mi yok mu diye, başını uzatıp bakmıyor. Yalnızca onlara verecek bir ekmeğim olup olmadığını anlamak için bakıyorlar sanki.
Reklam
Öykünün kahramanı, kentte mızrağını ejderhanın boğazına dayayan, yalnızlıkta da gücü kuvveti yerinde aslanı evcil hayvan ya da bekçi gibi yanında tutan ama onun vahşi doğasını gizlemeyen kişidir.
Ve öğrendim ki, hayvanlarla bitkiler sürekli birbirlerini parçalayıp yutsalar da ormanın bir yasası var: Zamanında durmasını bilmeyen güç, ister insan ister öküz ister akbaba olsun, çevresini çöle döndürür ve kendisi de orada geberip karıncalarla sineklere yem olmaktan kurtulamaz.
Bedenindeki susuzluğa ne bir kuyunun ne de ötekinin yeteceğini nasıl anlatmalı? Onun istediği bütün kuyu sularının aktığı ve bütün nehirlerin dökülüp birleştiği sarnıç...
Kentliler sormuş olmalı: "Neden korkuyorsun, ruhumuzun Şeytan'ın eline geçmesinden mi?" "Hayır, ona verecek ruhunuz olmamasından."
"Artık ormanın olacaksın. Orman, benliğin yitmesi demektir, karışma demektir. Bizimle birleşmek için kendini yitirmen, kendi benliğinden sıyrılman, parça parça olup ayrımlaşmamış doğaya dönüşmen, ormanda çığlıklar atarak koşan Mainad sürüsüne karisman gerek."
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.