Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hanife Aydemir

Hanife Aydemir
@Hnfydmr
Okur
22 okur puanı
Şubat 2024 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Hattuşaş Zamanda Yolculuk
Zamanda Yolculuk Milattan önce 17 ila 13. yüzyılları ziyaret ettim. Şehrin içine girip yeşil kayayı görene dek ne muazzam bir yerde olduğumun pek farkında değildim, ve büyüleyici yeşil kaya yakaladı tüm cazibesiyle beni. Ramses mi hediye etti yoksa uzaylılar mı bilmiyorum ikisi de olabilir. Hacer-ül Esved’in kardeşidir belki bilinmez. İhtimal ki başka boyutlara geçmek bir sırdı bu kaya. Bedenen olmasa da ruhen beni başka boyutlara götürdü orası kesin. Sadece törenler için taştan yapışmış tünelde yürürken burada yapılan törenleri ve o insanları düşündüm. Büyük Hitit devletinin ihtişamına uyandım, aslanlı yol, kral yolu. Eski ben değilim artık, antik bir kentten geçtim yavaş yavaş.
Reklam
Bir Hayalet
Bir ressamım, alaycı Tanrı, resim Yapmaya mahkum etmiş karanlığa; Ölümcül iştahlı bir aşçıyım ya Kaynatıp yediğim kendi yüreğim.
Sayfa 35
Sinop Sizi hemen içine alan mistik bir havası var, Sinop tarih ve denizdir diyebiliriz. Kale ve duvarlarında çiçekler açmış, prangalı zindanlarıyla hapishane, bin yıl belki de daha eski yıllara uzaklara götürüyor insanı. Alaaddin Camii Selçuklu mimarisinin zarif güzellerinden biri. Alaaddin Camii’nin girişinde bekleyip gelenlere Camiyi anlatan ihtiyar ise bir başka sürpriz. Bilal Efendinin türbesine gitmemizi salık verdi ısrarla. Bilal Efendi Ömer Seyfettin’in kesik baş hikayesine de konu olmuş, bir arkadaşım hatırlattı; anlama anlam kattı. Pervane Medresesini iki dükkana ve bir lokantaya kiraya vermişler. Yüzyıllar boyunca ilime hizmet eden bu yapı hüzünlü göründü gözüme. Böyle bir yapı yine ilmin hizmetinde olmalı, kütüphane, müze olarak kullanılmalı değil mi? Kıymet bilmeyenler her yerde maalesef. En son kale burcuna tırmandığımda karşıma çıkan bara şaşırmamalıydım değil mi? İmar eden, yapan bir ecdadın, bozuk para gibi harcayan evlatlarından da başka bir şey beklenebilir mi? Neyseki yıkmamışlar hala ziyaret edebiliyoruz:).

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir çocuk gibi yaşamak
Ne kadar az bildiğimizin farkında olmalıyız. Belki de yaşamaya, sevmeye ve açıkça öğrenmeye istekli olan bilge küçük çocuklar gibi olabiliriz. Bu ne anlama geliyor? Yaşam hep zenginliklerle dolu olmuştur. Yaşama tıpkı küçük bir çocuğun yaptığı gibi daha fazla güvenin. Rahat olun ve utangaçlık hissetmeden oyunbaz olmaya çalışın. Oyun arkadaşları bulduğunuzda oynayın ve bırakın bu oyun sizi yıllardır gitmediğiniz yerlere kahkahalar eşliğinde ulaştırsın.
Sayfa 26
Yaşlılık
Yaşlılık, farkındalık ve yaratıcılığı yeni bir hevesle devam ettirerek geçmişin bütün deneyimlerini biriktirmeyi ve onlara yaslanmayı gerektirir. Bir çok yaşlı insanda boyun eğmezlik olarak adlandırılabilecek bir tutumun varlığına sıkça rastlanır. Erik bu duruma değişmez öz veya varoluşsal kimlik der. Bu;geçmişin, şimdinin ve geleceğin bütünleşmesi anlamına gelir. Kişiyi aşar ve kuşaklar arası bağlantıların varlığına vurgu yapar.
Sayfa 25
Reklam
Bilgelik ve İçsel Bütünlük
Edinebildiğimiz incelik ve bilgelik ne boyutta olursa olsun, yetersizliklerimizi hafife alarak espiriyle kabul etmemiz gerekir.
Sayfa 25
İnsanın Yedi Çağı
Bütün dünya bir sahnedir, Kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular. Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır. Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar. Birinci perdede bebektir; Süt ninesinin kollarında salyalarını akıtarak ağlar. Sonra sızıldanan bir okullu; Sırtında çantası tertemiz sabahlık yüzü ile isteksiz, Sümüklüböcek gibi
Sayfa 15
Oyun Çağı
Büyük şair Shakespeare‘in İnsanın Yedi Çağı adlı eserini yazarken bizim daha kapsamlı olan modelimizde üçüncü evre olarak geçen oyun çağını o kadar şey içinde tamamen atlamış olduğunu hatırlamak da hoşumuza gitti. Bu ne enteresan bir çelişkiydi! Belki de, bu onun, oyunun çocukların ve yetişkinlerin hayatındaki rolüne dair olan körlüğündendi. Keyfimiz yerine gelmişti ve kendimizi epey bilge hissettik.
Sayfa 15
Saçlar
Kör, sağır makina, hep acımazlık üreten! Herkesin kanını içen şifalı alet, sen Nasıl utanmamış, solduğunu görmemişsin Bütün aynalar önünde onca görkeminin? Ustası geçindiğin o büyük kötülükten Bir kez irkilmedin mi dehşete düşüp de sen, Gizli kaygılarınca büyük doğa, ey kadın, Yararlanırken senden, sultanı günahların, Senden, iğrenç hayvan, bir de yaratmak için? Ey çirkef büyüklük ! En yücesi rezilliğin!
Sayfa 26
Uzak İklimlerin Kokusu
Gözlerimi kapayıp bir güz akşamı, ılık, Uzun uzun koklasam yanan göğsünü senin, Yayılmış ne kıyılar görürüm mutlu, engin, Bir değişmez güneşin ateşiyle aydınlık;
Sayfa 23
Reklam
·
Puan vermedi
Ana’nın Gözünden Gördüklerim
Rus devriminin arka planını Ana’nın zihninden takip ederken, insanın psikolojik ve sosyolojik hallerine de uyanıyorsunuz. Ucunda cennet de olmadıktan sonra bu insanlar kendilerini niye feda eder hayatlarını nasıl hiçe sayarlar? Fakirliğin ama ama en çok da umutsuzluğun kırdığı yaşamlar kısa, sert ve zor. İçkinin insanların hayatlarına neler yapabileceği her daim uyuşuk gezip mahvettikleri hayatlar sadece kendilerininki değil. İçki yasağını da daha iyi anlıyor insan. Yaşamı anlamlı kılmak için,yüce bir hedef uğruna yaşamak ve can vermek. Etrafında olan bitene hatta kendi yaşamına bile gereken özeni göstermeden bir hayvan ya da bir bitki gibi yaşamayı ve içindeki boşlukla ölmeyi seçebilir insan. Yüce bir amaç için yaşamak, kısa da olsa dolu dolu, insan olmanın mutluluğunu hissederek yaşamak da bir başka seçim. Başkaları için feda etmek kendini , karşılık beklemeksizin, onlar daha iyi yaşasınlar diye. Ve canım yavrularım diyen bir anada merhametin ve şefkatin sonsuzluğu.
Ana
AnaMaksim Gorki · Evrensel Basım Yayın · 201628,6bin okunma
Yaşam Tarlası
Yaşam sanki özgür, namuslu ellerin gelip kendisini işlemesini sessizce bekleyen, henüz sürülmemiş gerilimli bir tarla gibi bekliyordu: adaletin ve aklın tohumlarını saçın bana, size yüzlerce mislini vereyim!
Sayfa 342 - Karbon Kitaplar
İnsanın Değerini Kim Biçer
İnsan kanını emmekten başka bir derdi olmayan birinin, kendine biçtiği değere kulak asmamalı. Kendi değerini kendisi biçmeli; düşman gözüyle değil dost gözüyle.
Sayfa 335 - Karbon Kitaplar
Mutluluk
Birazcık mutluluk kimseye zararlı değildir! Ama insanlar birazcık mutlulukla yetinmezler, oysa mutluluk çoğaldıkça değerini yitirir.
Sayfa 286 - Karbon Kitaplar
Ölüm
Bunda üzülecek bir şey yok… Yaşamanın güzelliği kadar ölümün kaçınılmazlığı da bir gerçek.
Sayfa 271 - Karbon Kitaplar
116 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.