Ama yalnız başına ve karanlıkta yürüyen bir insan gibi yavaş gitmeye ve her şeyde öylesine ihtiyatlı ve düşünceli olmaya karar verdim ki pek az ilerlesem dahi en azından düşmekten kendimi koruyacaktım.
Betimlemeler harika o kısacık öyküleri bile içindeymiş gibi hissettiriyor üstat okurlara. Ama kadınlara karşı bir sorunu olduğunu düşünüyorum. Tüm öyküler kadınlar ile ilgili ve kadınlara karşı düşmanlığı olduğu hissediliyor. Şiddet, cinayet ve tacize özendirirken, kadınların yalancı ve sadık olmadığı vurgusu var tüm öykülerde. Beni bu rahatsız etti.
Varlık, hayat ve evren; her şey, her şey bana içi boşalmış, silinmiş görünüyordu. Birdenbire hayatın o müthiş sefaleti, boş ümitlerle kendini aldatan kalplerin kara yalnızlığı içime çökmüştü.
Kötü muamele gören ve bu yüzden hiç büyüyememiş çocuklar, hayatları boyunca kendilerine acı çektiren kişilerin “iyi taraflarını” görme çabası içinde olacak ve bütün umutları, beklentileri bu çaba doğrultusunda olacaktır.