Hülya Dumanoğlu

Hülya Dumanoğlu yorumladı.
Giyinikti ama pek iyi giyimli sayılmazdı. Yaşayanlar diyarındaydı ama tam olarak hayatta değildi.
Hülya Dumanoğlu okurunun profil resmi
Yaşayanların dünyasında olup kendini ölü gibi hissetmek kadar kötü birşey yok
Reklam
Hülya Dumanoğlu yorumladı.
112 syf.
·
Puan vermedi
·
33 saatte okudu
Kitabın ismini gördüğümde okuma merakı oluşmuştu. Esasen beklentim çok daha yüksekti. İçerik olarak yazar toplumumuzda kadının yaşadığı ya da yaşamaya mahkum bırakıldığı, insanlık onuruna yakışmayacak şeyleri işlemiş. Tecavüz, taciz, istismar, cehalet, geri kalmışlık ve daha aklınıza gelebilecek onlarca tanım-tabir. Şahsım adına içerik yorum yapılmayacak kadar içler acısı ve maalesef bir o kadar da gerçekte yaşanmış / yaşanması çok muhtemel olaylar. Bu nedenle kitabın içeriğinden çok Yazarın yazım tekniğine değinmek istiyorum. Kitabın dili akıcı olsa da, okuyucuyu yormasa da olaylar ve zaman arasındaki geçişler çok başarısız olmuş ve okuyucuyu daha derinden etkileyebilecek duygular daha yüzeysel işlenmiş. Roman kahramanlarımızı bu denli kusursuz yapma inadımızdan da bence vazgeçebiliriz Fikrimi söylemem gerekirse bence okunabilir
Günah Utanırken
Günah UtanırkenTürkan Önder · Fa Yayınları · 202049 okunma
Hülya Dumanoğlu okurunun profil resmi
Bu kitabı daha önce okudum,sadece yayıncı arkadasım oldugu icin olumsuz elestiriden kacinma gereği duymustum.Ama bugün senin yorumunu okuyunca ne kadar da hemfikirmisiz dedim.Söylemediğimi sen dile getirmissin.Tesrkkürler🤗
İbrahim Purtaş okurunun profil resmi
Eleştirmek önünü açar bence Yazarın 😉😉 dediğim gibi kusursuz olmaya çalışmak daha çok hata yapmaktır. Güzel bir konuyu çok sıradan işlemiş daha da kaliteli olabilirdi ☺️😉😉😉😉
Hülya Dumanoğlu yorumladı.
343 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
OLİMPOS'UN IŞIĞI YERE İNDİ!
Hey! Damalı'nın öğretmeni, sen kim oluyorsun da kızları okula getirtmeye çalışıyorsun. Bırak okumasınlar. Okurlarsa başları göğe mi erecek? Okuyup da Damalı'ya yazıcı mı olacaklar? Sana ne! "Dağdaki çobanı, köydeki Kezban'ı.. okutamazsın arkadaş! Okutmak istersen başın belaya girer! Dağdaki çobanı okutmanın sayılmayacak kadar sakıncası
Onuncu Köy
Onuncu KöyFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20101,130 okunma
Hülya Dumanoğlu okurunun profil resmi
Sultan hanim,benim amacim sizi yermek degildi,ama görüyorum ki cok yanlış anlaşılmış.Ve görüyorum ki maalesef olumsuz elestiri yapmak linç sebebi. Bu da toplum olarak ne kadar hosgörüsüz oldugumuzun kanıtı maalesef. Yeni okumalarınızda keyifli zamanlar dilerim.
Sultannn okurunun profil resmi
Yapılan haklı olumsuz eleştirilere hiçbir zaman karşı değilim. Benim burada amacım kitaptan çok yazarın anlattıklarına ilgi uyandırmak. Köylerimizin geri bırakılmışlığını, ağaların, beylerin borularının öttüğünü, özellikle kızların okutulmadığını vurgulaya çalıştım. Sanırım okuduklarınızı yanlış anladınız. Arkadaşlarım yorum yaptığı için bir de ben yazmayı gereksiz buldum. Ben de yazmış olsaydım o zaman bir linç girişimi olurdu. Yazmalarında kötü bir amaçları yoktu, ayrıca üzerinde durdukları konularda da haksız olduklarını sanmıyorum. İncelemede kitabın hepsini anlatmadığımı da belirtmeme gerek yok sanırım. Fakir Baykurt'un daha önce okuduğum kitaplarına yaptığım incelemeleri okursanız ne demek istediğimi anlarsınız. Size de keyifli okumalar.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hülya Dumanoğlu yorumladı.
Harman zamanıydı galiba...
Merhabalar sevgili 1k ve yüreği güzel Canımcımlar🥰 Bugün 5 Temmuz’un 21 yıl sonra gerçek doğum günü olduğunu öğrenen biri olarak buradayım. Evet evet 21 yıl, koca 21 yıl sonra... Çünkü bu coğrafyalarda herkes ya harman zamanı (harman buralarda 2 ay gibi bir sürede olmakta🙄) ya kış vakti doğdun (Ve bu topraklarda kış abartısız 5 ay sürmekte🙄) ya
Hülya Dumanoğlu okurunun profil resmi
Mutlu yaşlar o zaman😊🎂
~Ab-ı Hayat okurunun profil resmi
Çok çok teşekkürler 😊🍀
Hülya Dumanoğlu yorumladı.
Modern Üfürükçüler...
Derin ve dingin nefesler alıyoruz... Gözleri kapattık... Geçmişin yüklerinden kurtuluyoruz... Aşkın enerjisi ile ruhumuzu dolduruyoruz... Dereye ayakları soktuk,serinliyoruz... Perdeler kalkıyor,tülleri yıkıyoruz... Sufi nefes ile kendimizden geçiyoruz... YERSEN...