Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hümeyra

Sabitlenmiş gönderi
Adaletin ne olduğunu bilmeyen bir adam adalet hakkında ne yazabilir?
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
Bedeviler hiçbir surette yerinde duramamaları yüzünden on dakika bile asla oturmuyor, kıpırdanıp bir şeyler yapmak ya da söylemek zorunda kalıyorlardı. Bu kusur onları, bekleme savaşının uzun ve sıkıcı gerginliği için katı İngilizlerden çok daha aşağı hale getiriyordu.
Düşmanın gözünden Türk
Cesaret dolu Türkler karşı hamlede bulundular ve bedelini çok acı ödediler.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kalabalık, kitap kahramanları istiyordu ve yaşlı Avde'nin ne kadar insan olduğunu anlamıyorlardı, zira bir yığın savaş ve cinayetlerden sonra yüreği, artık kendi özgür iradesiyle affın ya da ölümün kölesi olan ve bu nedenle de asla bu kadar sevilesi olmayan mağlup düşmana karşı merhamet duyuyordu.
Suriye ve Kudüs
Giyinmeden önce Başkomutan merakla beni çağırttı. Raporumda, Selahaddin ve Ebu Ubeyde'yi düşünerek, Suriye'nin doğu kabilelerinin stratejik önemini ve Kudüs bağlantısına karşı bir tehdit olarak uygun şekilde kullanıldıklarını vurgulamıştım.
Reklam
Şimdi ise, ulaşıldığında ne zihnimizde ne de bedenimizde köklü bir değişiklik yaratmayacak bir amaç uğruna en büyük çabayı harcayan varlıkları biraz küçümsüyorduk.
Türklere karşı isyan eden Arap isyancılar olduğumuzu söyledim. Bunu anlaması zaman aldı. Liderimizin kim olduğunu öğrenmek istedi. Mekke Şerifi dedim.
Nice elbiseler gördüm içinde insan yok
Bir Arap için zaferin önemli bir parçası düşmanın kıyafetlerini giymekti ve ertesi gün kuvvetimizin (üst kısmı itibariyle) bir Türk kuvvetine dönüştüğünü gördük, her adam bir asker üniforması içindeydi: çünkü bu, kışlasından doğruca gelen, çok iyi teçhiz edilmiş ve yeni üniformalar giymiş bir taburdu.
152 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yürümek
YürümekSevgi Soysal
8/10 · 1.162 okunma
Hiçbirimiz ötekinden daha iyi değiliz. Aynı yolda yalnızca bir adım ilerde, aynı yolda, aynı alışkanlıklarla, yalnızca bir adım ilerde. Biraz daha atak, biraz daha serseri olmak, o kadar.
Reklam
Bir sonraki kadının hep bir öncekiyle kıyaslanması gibi. Sanki yeni marka bir araba alınmış da bir önceki markayla kıyaslanıyor. Çünkü hep bir eşya alır gibi, bir eşya gibi görülür kadın ya da erkek.
Ankara ..
Ankara aşağıda, kalorifer dumanlarının orada, isli, yapışık bir dumanın boğucu havasında, yöneten, kanunlar yapan, bozan. İhaleler, kontratlar. İşini yürütenlerin, işlerin yürütülmesi için bir ay çalışıp boyunlarına takılmış yemlikten saman yiyenlerin kenti.
Kütüphane, kitapları, plakları, bir çember içinde yaşamak, gelişerek, ilerleyerek yaşamak için hepsi gerekli, yararlı. Ama çember, çizgisi tamamlanmış bir çember içinde ne kadar ilerlenebilir? Ne kadar gelişilebilir? Yaşanır ya da? Sonra sınıra dayanmak. Artık genişlemeyen bir daireyi dönmek, dönmek.
Ah niçin bir iz arıyoruz, niçin nedenler, sonuçlar, niçin anılan, andıkça yaşaran gözler arıyoruz? Bir yüreğin sıkılmasını, avuçların terlemesini, boğazın kurumasını, beynin çatlarcasına zonklamasını istiyoruz? Bekliyoruz. Niçin geriye dönüp bakmak; geriye dönüp bakınca arkada önemli bir şey bulmak istiyoruz?
Herkes elini cebine koymamaya, bacak bacak üstüne atmamaya çaba gösteriyordu. Yargıç bey bu gezme konusunu kurcalayacak, tanıkların yalanını yüzlerine vuracak, sağlam gerekçeler isteyecek diye korktu Ela. Yargıç bey bacaların üst üste atılıp atılmaması üstünde çok duruyordu. En önemli konu buydu.
Önce uzat bacaklarını oğlum, ayaklarının nerelere basıp nerelere basamadığını bil, denizde yürü, geç boyunu... su yüzünde kalmayı öğren... nereye bastığını... nereye basabileceğini... nereye basman gerektiğini... Bütün bunları düşündü mü Memet? Bunları düşünmemiş bile olsa boğazında bir yumruk gibi duydu bunları..
991 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.