Hüseyin GÖNÜLSEVEN

Hüseyin GÖNÜLSEVEN
@Huseyin_GONULSEVEN
İnsan mahkemesi, insan adaleti, Allah'ın mahkemesine ve adaletine temayül eder ve onu taklit etmeye çalışır. Niyete, gayeye, sebebe ne kadar ehemmiyet verirse insanın adaleti o oranda Allah'ın adaletine yaklaşır. "Bununla beraber hata ettiklerinizde üzerinize bir günah yoktur. Fakat kalplerinizin kasdettiğinde vardır" (Kur'an, 33/5). Niyeti asgari miktarda da olsa dikkate almak Tanrı'yı tanımaktır, ve bu cihetle, materyalizmi inkâr etmektir.
Sayfa 341 - KETEBEKitabı okuyor
Reklam
20. yüzyılın ikinci yarısında insanlığın üçte biri kronik bir açlık içindedir. Acaba bunun sebebi imkân kıtlığı mı yoksa merhamet yoksunluğu mudur?
Zühtün ve sevincin, kimi durumlarda da zevkin birliği olan İslami oruç dünyada tatbik edilmiş en doğal ve en radikal terbiye önlemidir. Oruca kralın sarayında da, köylünün kulübesinde de filozofun evinde de, işçinin yuvasında da rastlanır. Orucun en büyük üstünlüğü tatbik edilmesidir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Şu çelişki nasıl açıklanabilir: Kazı çalışmaları sonucu, belirli bir düzende dizilmiş veya belli bir amaca yönelik olarak yontulmuş iki taşa rastlarsak, bunun uzak geçmişte yaşamış insanların ürünü olduğu sonucuna varırız. Bu aynı taşın yanında taş aletten çok daha mükemmel olan insan kafatasına rastladığımızda ise bunun bilinçli bir varlığın tasarımı olduğunu var saymıyoruz. Bu öylesine mükemmel kafatası ya da iskeletin kendi kendine veya tesadüfen yani bir aklın veya bilincin müdahalesi olmadan oluştuğunu farz ediyoruz. İnsanın Tanrı'yı inkârı bazen gerçekten de bir kapristen ibaret değil midir?
Reklam