Evet, ilmektir boynumdaki ama ben
kimsenin kölesi değilim
tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya
tarantulaymış benim adım diyecek değilim
tam düşecekken tutunduğum tuğlayı
kendime rabb bellemiyeceğim
razı değilim beni tanımayan tarihe
beni sinesine sarmayan
tabiattan rıza dilenmeyeceğim.
Gittim su çektim en derin kuyudan
en hileli
Azabı gördükten sonra iman edip de imanlarının faydasını gören hiçbir memleket halkı olmamıştır. Ancak Yûnus’un kavmi hâriç. Onlar iman edince, biz de dünya hayatındaki o alçaltıcı azâbı kendilerinden kaldırdık ve onları belli bir süreye kadar dünya nimetlerden faydalandırdık. Yunus / 98. Ayet
Balık Sahibi’ni de hatırla. Hani o kavmine kızarak
Varlığımızın delillerini, (kâinattaki uçsuz bucaksız) ufuklarda ve kendi nefislerinde onlara göstereceğiz ki, o Kur’an’ın gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin, her şeye şâhit olması yetmez mi?
Salt resimsel kompozisyon biçim bakimindan iki ödevle karsı karşıyadır:
1) Bütün resmin kompozisyonu.
2) Cesitli kombinasyonlar içinde karsi karsiya duran ve bütünün kompozisyonuna boyun egen tek tek biçimlerin kompozisyonu.Böylece birçok nesne (gerçek, ya da belki soyut nesneler) tek bir büyük biçimin resmine bagimlanir ve bu biçime uyacak, bu biçimi olusturacak sekilde islenirler. Burada tek biçimin kisisel tınısı düsük kalabilir, onun ödevi öncelikle, büyük kompozisyon biçimine hizmet etmektir; her seyden önce de, bu biçimin unsuru olarak ele alinmalidir. Bu tek biçim böyledir ve baska türlü degildir; tek biçimin kendine özgu olan, büyük kompozisyondan bagimsiz içsel tinis mutlaka bu biçimleşi istiyor diye degil, büyük ölçüde, kompozisyona yapi malzemesi olarak hizmet etme göreviyle yaratıldığı için böyledir.
Kendini böyle sadece, kesinlikten uzak şeylerle sınırlandırmak ise sat insani olana kapanmak ve dolayısıyla ifade imkanlarını yoksullaştırmak demektir.
Kendi başına biçim, bütünüyle soyut olsa ve geometrik bir biçime benzese bile, kendi içsel tınısını taşır, bu biçimle özdeş olan niteliklere sahip, manevi bir varlıktır.
Kendi basina biçim, bütünüyle soyut olsa ve geometrik bir biçime benzese bile, kendi içsel tınısını taşır, bu biçimle ozdes olan niteliklere sahip, manevi bir varlıktır.
(Nesnel kalip içinde öznel bir cevher var.)