Emir

Emir
@HyperActivS
EDEBİYAT MERAKLISI... Twitter: mobile.twitter.com/Brozkurt Medium`da yazdığım yazıları okumak için, medium.com/@emirbozkurttt Bazı şiirlerimi okumak için, antoloji.com/m/uyeler/emir-b...
Istanbul
40 okur puanı
Temmuz 2017 tarihinde katıldı
“Çoğu kez bitmiş bir sanat yapıtından çok niçin o yapıtın taslağı çekiyor ilgimi? Taslak aşamasında sanatçı kendini daha özgür hissettiği için mi? Yoksa taslakta yetkinlik sevdası henüz ortaya çıkmadığı için mi? Kimi okuyucularımı şaşırtacağım: gün geçtikçe yetkinliğin iletişimin düşmanı olduğuna inanıyorum.” (1. Bölüm, 18. Not)
Emir okurunun profil resmi
Bu alıntıya ilişkin blogumdaki yazıyı okumak için: mediumturkiye.com/taslak-ve-eskiz...
Reklam
Emir yorumladı.
227 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yağmur Beklerken, kısaca 1929 yılında ekonomik buhran zamanı kurulan Serbest Cumhuriyet Partisi'nin halk tarafından nasıl karşılandığını anlatıyor. Kitapta halkın çok partili siyasete kesinlikle hazır olmadığını Kurtuluş Savaşı'nda omuz omuza çarpışan arkadaşların bile birbirlerine düşman kesildiğini görüyoruz. Bu durum şu şekilde anlatılıyor, her iki partinin de önde gelen isimleri sonuç ne olursa olsun ileriki süreçte aynı hayatlarına devam edecektir. Peki ya bunu hayat memat meselesi olarak gören halk? Olayların arka perdesindeki kuraklık da siyasetin üstte bahsettiğimden daha farklı bir yansımasını gösteriyor, beni en çok etkileyen kısım da bu oldu. Yağmur olmadığı için ürünlerini hasat edemeyen halk yani yiyecek ekmek bulmada sıkıntı yaşayan halk, yeni parti kurulmasından etkilenecek kadar refaha sahip olmayan halk var. Peki siyaset hakkında düşünecek kadar refaha sahip olmayan insanların hakkı ne olacak? Bu konu hakkındaki güzel bir alıntı şöyle: "Halkın, anlatmaya çalıştığım ve anladığından emin olduğum o bilmediği bekleyişleri, idrak edemediği ihtiyaçları, bulamadıkları için kavuk ve hatta kısır oldukları ihtiyaçları temine kimler medar olacak?" Okumak, meslek sahibi olmak sadece o mesleği icra etmek için değil aynı zamanda bulunacağın zorlu koşullarda dili olmayan sesi çıkmayanların da hakkını savunmanı gerektirir. Çok beğendiğim ve altını çizerek işaretleyerek okuduğum bu kitabı günümüz seçimine yaklaşırken de okuduğum için memnunum. Öneriyorum efendim...
Yağmur Beklerken
Yağmur BeklerkenTarık Buğra · İletişim Yayınları · 2020932 okunma
Emir okurunun profil resmi
İncelemenize büyük oranda katılıyorum fakat halk için çok partili hayata geçişin bu kitapta da işlendiği gibi pürüzlü tarafları hiç yaşanmamış olsaydı halkın fırkacılığı öğrenemeyeceğini düşünüyorum. "Kitabın 79. sayfasının son kısmında dendiği üzere: "Velhasıl, hiç istemeden, herkes siyasetçi olacak... Çoğumuz, yüzüne, gözüne bulaştıra bulaştıra." Bu alıntıda öngörüldüğü üzere fırkacılığı ele yüze bulaştırmadan halkın öğrenmesini beklemek tuhaf bir beklenti. İnsanların genellikle karar alarak dolayısıyla hata yapa yapa öğrendiğini düşünüyorum. İnsan, daldaki meyve gibi olgunlaşmayı bekleyene kadar hareketsiz kalamaz. İnsanı olgunlaştıran denemektir, yanılmaktır, beklese belki hiç olgunlaşamaz. İyi günler dilerim.
Emir yorumladı.
“Benimsin” kadar samimi bir kelime daha yok
Emir okurunun profil resmi
Bu bir kelime değil, samimi hiç değil! Ama bu kadar maço bir ifade yok!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Emir yorumladı.
Koltuk altındaki kitapları gördük kardeşim. Bugünlerde kitap taşıyan birini görmek gerçekten göz yaşartıcı...
Sayfa 5
Emir okurunun profil resmi
Şu anlatım dilini hatırlayınca kitabı tekrar okuyasım geldi.
76 öğeden 1 ile 5 arasındakiler gösteriliyor.