Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hydrangea

429 syf.
·
Puan vermedi
·
14 günde okudu
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë
8.1/10 · 42,2bin okunma
Reklam
304 syf.
·
Puan vermedi
Esrarlı bir büyücü olan Tir-i Danende, tuzağına düşürdüğü cinleri kullanarak ilmine ilim katar. İlmini kullanarak Esrarname'yi yazar ve onu binbir tılsımla koruma altına alır. Ancak eserini Sultan'a sunma hatasına düşer. Büyücülüğün topraktan yaratılmışlara haram olması gerekçesiyle Tir-i Danende asılır, eseri de yakılır. Çok geçmeden yakılanın esrin kendisi değil, bir kopyası olduğu fark edilir. Binbir tılsımla korunan bu eser hiçbir şekilde tam anlamıyla yok edilemez, ancak iki parçaya bölmekte muvaffak olunur. Tüm topraktan ve ateşten yaratılmışların gücünü kullanmak istediği bu kitap kilitli kapılar arkasında uzun süre kalamaz. Hırs ve kötü niyetiyle garp yarısına büyücü Muntazar, saf sevgi ve merakıyla şark yarısına Nagehan sahip olur. Nagehanımız Germiyan halkını korumak ve henüz ailesine açamadığı sırrını saklamak için karalar giyip garp yarısının peşine düşer, böylece ortaya "Esved" çıkar. Nagehan iki yarıyı da ele geçirip huzuru sağlamalıdır. Ancak gelinlik çağdaki(!) genç kızın Ali Paşa Konağı'ndan uzun süre kaybolması kolay mı? "Bildiklerin gördüklerinden ibaret ama her şeyi görüyor musun? İşte sana göremediklerini vaat ediyorum, iyice düşün, istiyor musun?"
Esrarname 1: Yasak İlmin Kitabı
Esrarname 1: Yasak İlmin KitabıAyfer Kafkas · Timaş Yayınları · 2021438 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Hayatta uğradığımız bütün güçlükler az çok kafamıza gelen ilk fikirden bir türlü silkinip çıkamayışımız yüzünden değil midir?"
Reklam
"Bu demektir ki, ayarlanmış bir saat bir saniyeyi bile ziyan etmez. Halbuki biz ne yapıyoruz? Bütün şehir ve memleket ne yapıyor? Ayarı bozuk saatlerimiz yarı vaktimizi kaybediyoruz. Herkes günde saat başına bir saniye kaybetse saatte on sekiz milyon sanıye kaybederiz. Günün asıl faydalı kısmını 10 saat addetsek, yüz seksen milyon saniye eder. Bir günde yüz seksen milyon saniye yani üç milyon dakika, bu demektir ki günde elli bin saat kaybediyoruz. Hesap et artık sende kaç insanın ömrü birden kaybolur. "
520 syf.
·
Puan vermedi
Jack London'ın yarı otobiyografik eseri. 1900'lerdeki Amerikan toplumunu, kapitalist sistemin dayattığı çalışma koşullarını, gelir eşitsizliğini, sınıf farklılıklarını ve burjuva ahlakını eleştirir. Varoşun içinde yetişmiş, çocukluğundan itibaren ağır şartlarda çalışmak zorunda kalmış Martin bir burjuva kızına aşık olur. Onunla yakınlaşabilmek için edebiyat, felsefe, sanat ve hatta geometri öğrenmeye başlar. Çok geçmeden yazarlığa da soyunur ve ünlenir, böylece burjuva bilgeliği ve ahlakının dev bir balon olduğunu fark eder. "Eserler tamamlanmıştı... O zaman beni aç bırakan, evini yasak eden ve düzenli bir işe girmiyorum diye lanetleyen siz, şimdi karnımı doyuruyorsunuz. Halbuki eserlerimin hepsi o zaman yazıldı. Şimdi sizin aklınızda, benimse ağzımda evirip çevirdiğim ama hiçbirimizin asla dile getirmediği bu düşünceler yerine ne söylesem saygıyla dikkat kesiliyorsunuz. Ağzımı açıp gözümü yumsam, suratınıza karşı topunuz çürümüşsünüz; içiniz yolsuzlukla, hırsızlıkla, rüşvetle dolu diye konuşsam öfkeden kurdurmak yerine kem küm edip "İsabet buyurdunuz." dersiniz. Neden? Çünkü ünlüyüm. Çok param var. Martin Eden olduğum, iyi biri olduğum ve salak sayılmayacak biri olduğum için değil."
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,4bin okunma
Çığ gibi büyüyen uygarlık "kaçınılmaz olarak yıkılacak ve kendisini yaratanları da sonunda yok edecek aptal bir yığılma" mıdır gerçekten? Zaman yolcusunun aksine, gelecek hakkında kehanette bulunulamayacağını düşünen anlatıcının yorumuyla baş başayızdır bu noktada:"Eğer öyleyse, bize öyle değilmiş gibi yaşamak kalır."
98 öğeden 76 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.