"Hoşça git," dedi tilki." Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez."
Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Gerçeğin mayası gözle görülmez".
"Gülünü bunca önemli kılan, uğrunda harcadığın zamandır."
Küçük Prens unutmamak için tekrarladı: "Uğrunda harcadığım zamandır."
"İnsanlar bu gerçeği unuttular, sen unutmamalısın."
"İşlediğin amelleri beğenmekten sakın, bu durum amelleri ortadan silen korkunç bir tehlikedir çünkü amellerini beğenen kimse, yaptıkları kabul edilmiş mi, yoksa geri mi çevrilmiştir diye düşünmeden Allah'ı minnet borcu altına koyduğu kanaatine varır."
Müslümanlar, kendilerine kimsenin lütfu ve ihsanı olarak bahşedilmemiş olan, bu nedenle de kimseye boyun eğmek zorunda bulunmadıkları bir özgürlüğe taliptir: Müslüman olma özgürlüğü..
"YİĞİT O KİMSEDİR Kİ, NEFSİNE GALİP OLUP, ÖLÜMDEN SONRASI İÇİN ÇALIŞIR. ACİZ O KİŞİDİR Kİ, NEFSİNİN ÇİRKİN ARZULARINA RAM OLUP ALLAHA KARŞI BOŞ ÜMİDLERE KAPILIP (ALLAH KERİMDİR! NASILSA BENİ AFV EDER DEYİP KENDİSİNİ AVUTUR.)
Sadık bir şekilde küfre hizmet ettiğiniz halde, faiz aldığınız halde, hayatlarınızı sigorta ettirdiğiniz halde, sahte davalar yürüttüğünüz halde, kızlarınız, kızkardeşleriniz ve eşleriniz İslâmî davranışlardan vazgeçtikleri halde ve çocuklarınıza dünyevî ve maddeci bir eğitim verildiği halde kendinizi Müslüman sayıyorsunuz. Kiminiz Gandi'nin öğrencisi, kiminiz de Lenin'in takipçisi olmuşsunuz. İslâm saatinin içine atmadığınız, İslâm'a uygun olmayan tek bir vida bile kalmamış. Buna rağmen kurduğunuz zaman saatin çalışmasını bekliyorsunuz.
Ancak hayat dediğin nedir ki? Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar, ışık söner, her şey darmadağın olur.