“Bak bu yara annemden, işte bu babamdan, buradaki ilkokul öğretmenimden, haaa şu en derin olan mı onu ben açtım bilmeden. En çok da o acıtıyor canımı, en çok o kanıyor."
"Fuat, insan yaşlandıktan sonra şehirlerin gürültülü hayatından kesinlikle uzaklaşmalı, böyle sessiz ve ağaçlık olan bir yere çekilmelidir. Bak, şu karşıdaki köşk insanın ruhuna nasıl bir ferahlık veriyor."
"Hocalarımız bize, bütün Yunanistan'ın işgalinin mümkün olduğunu söylemişlerdi. Mütakere haberi gelince aydın düşünceli okul zabitlerimiz, büyük üzüntü duydular. Biz, onların yüzlerinden bunu anlıyorduk. Fakat bir şey soramıyorduk. Yalnız arkadaşım Nuri (Cumhuriyet döneminde Milletvekili Nuri Conker) genç bir zabitin, 'Böyle olmamalıydı, yazık çok yazık' diyerek ağladığını anlattı. Manastır sokaklarında yine şenlikler yapılıyor, yine 'Padişahım çok yaşa!' haykırışları yükseliyordu. Ben ilk defa bu dileğe katılmadım."