Yağmurlu bir günde gelsin ölüm,
Kederin en ağır, gecenin en karanlığında,
Kimselerin haberi olmadan,
Pehlivanoğlu'un göçtüğü darağacında,
Bir ufak tebessümle gelsin ölüm.
Belki hafiften yağmur çiseler,
Kim bilir; dostlar ardımızdan bir kaç damla yaş döker,
Tüm yaşanmışlıkların acısı bir ihtimal geçer,
Selçuk abinin boynuna geçen urganla gelsin ölüm.
Ya da kahpece bir pusu atılır,
Ebedî âleme tahta kapı aralanır,
İbrahim Ulus'u bulan kurşun,
Elbet benim de canımı alır.