İlknur
İlknur
@Ilknr_55
Zaman kolay geçiyor biz zor zamanlardan geçiyoruz.
#201862385
#205745858
55
Samsun, 26 August
186 reader point
Joined on December 2019
Okuma Hedefleri
Kitabı okumaya başladığımda kendime acaba neden kitap bu kadar beğenildi neden bu kadar abartıldı diye sordum. Ama acele karar verdiğimi fark ettim kitabı bitirdiğimde anladım ki daha çok okunmalı, daha çok beğenilmeli ve abartılmalı.
Çünkü: Kitap yazarın geçmişte kaleme aldığı hatıra defterinden oluşmaktadır. Yazarın da kendi yaşanmışlığının acılarının duygusunu başkarekterdeki hasta çocukla birlikte hissetmekteyiz. 15 yaşımdaki çocuğun kemik veremi hastalığını anlatmatadır. Tedevi olunur ameliyat edilir ama hastalık iyileşmez. Çocuk bu hastalıktan galip gelmek kurtulmak ister. Hastalığı kötüye gider. Hastalığında stressiz bir yaşam sürmesi ve bünyesinin güçlü kuvvetli olması gerekmektedir. Çocuk hastalığının durumunu annesinde gizler sadece iyiye gittiğini söyler ama annesi hisseder. İstanbula bir akrabalarına misafir olurlar, geçmişten tanıdıkları paşa' nın köşküne misafir olurlar. Köşkte küçük yaşardan hatırladığı nüzhet' e aşık olur ama kendisinden 4 yaş büyük, şımarık babası paşa tarafından el bebek büyütülmüş bir kızdır. Nüzhet in gönlü varmış gibi ve gönül eğlendiririr tavrıda da varmış gibi. Çocuğun hastalığının çaresizliği, çektiği hastalığın acısı, ayağının kesilicek korkusu, umudu, umutsuzluğu, aşk acısı tüm duyguları yazar kendimiz yaşıyormuş gibi hissettiriyor.
Kitap anne, çocuk ve tatilde tanıştıkları bir adamı konu alıyor.
Edgar (çocuk) annesiyle çıktığı tatilde onlar gibi tatile gelen bir adamla tanışır. Adamı çok sever ve ona herkesten çok güvenir. Oysa adamın edgar ile tanışmasındaki tek amaç annesiyle tanışmak ve ona yakın olabilmek. Annesiyle adam tanışır, sohbet etmeye başlarlar onların arasındaki sohbet etme isteği artıkça edgar hayatın onu daha hızlı büyüttüğünü fark eder. Annesinin ve o adamın ona bile isteye yalan söylediklerinde insanlara olan güvencini ve inancını kaybeder. Bu kitapta edgarın sorgulayıcılığı, olaylar karşısında davranışı olaylara verdiği tepki onun zekiliğini gösteriyor.
Her kitapta olduğu gibi bu kitapta da Stefan Zweig' in kişileri ele alışının üst düzeyliliğini, ne kadar başarılı bir yazar olduğunu tekrardan göstermiş oluyor.
Kitap Peygamber efendimizin anlattığı hikayelerden oluşuyor, hepsi birbirinden ögretici, düşündürücü ve ilham veren değerli hikayelerden oluşmaktadır.
Baş ucunda olması gereken bir kitap ve sıklıkla okunmalı.
Bu kitap 2 yıl önce vefat etmiş olan dedem den geriye kalan bir kitap
Dede öğrettiğin herşey için teşekkür ederim belki sen yanımızda yoksun ama hep kalbimizdesin. Çalışma ve okuma azmin bize örnek oldu hep, sürekli zikir çeker dua ederdin ve bu bana kendinizi dünyaya ahirete hazırlamamız gerektiğini öğretti belki sen bunların farkında değildin ama senden çok şey öğrendim ben, dede ben seninle olan bayram neşesini özledim, senden nasihatlar dinlemeyi, seninle yeniler yemeklerin lezzetini, seninle olunan ortamlardaki sohbeti özledim dede ben seni çok özledim.
Reader Follow Recommendations
Tek kelime ile muhteşem bir kitap. İnsan bu kitabı okuduğunda zamanını gözden geçirmek istiyor ve zamanın kıymetini zamanın değerli olduğunu daha çok anlıyor. Mutlaka okunması gereken kitaplardan birisi ne kadar çocuk kitabı gibi görünsede her yaştan insanın okuyabileceği bir kitap.
Kitap momo adlı bir kız çocuğunun ve arkadaşlarının yaşadığı olayları anlatmaktadır. Momo kendi başına kimsesi olamayan kendi adını bile kendisi koymuş olan bir kız. Eskilerden kalan bir yerde yaşamaktadır ne kadar kimsesiz gözüksede onu daima seven ve onun hep yanında olan arkadaşları ve dostları vardır. Bu eseri okuyan tüm okuyucular momo gibi iyi bir dinleyici olmayı istemiştir. Çünkü momo çok iyi bir dinleyicidir karşısındaki kişiye dinlerken mutluluk, huzur, parlak fikirler verir derdi, tasayı ve kötülüğü unuttururdu. Kitap momo' nun hayatını arkadaşlarını ve momo' nun ve arkadaşlarının duman adamlara karşı mücadelesini anlatmaktadır. Duman adamlar diğer ismiyle zaman hırsızları insanların zamanı üzerine planlar kuran, insanların arasına girip onları kandıran, insanların zamanlarını ellerinden almak için çalışan kişilerdir.
Kızıl; 18 yaşındaki tıp öğrencisi olan berger' in okumak için viyana' ya gitmesi ile başlıyor. Viyana' da kiraladığı dairede schamek adında bir avukatla tanışır. Ve yazar bu iki karakter aracılığıyla okura: karşı cinse beslenen duyguları, yalnızlık duygusunu, utangaçlığı, kişiler arasındaki farkı, özentiyi başarılı bir şekilde anlatmaya çalışmış. Başarılı olmuş çünkü okuyucu okurken kendini berger' in yerine koyuyor okuyucuda berger' le birlikte çekingen, çocuksu davranışlar olan, yalnızlık duygusunu ve içindeki korkaklığı yok etmek istiyor. En çok etkilendiğim yüreğimi yakan yerlerden biride berger' in kiz kardeşine yazdığı ama gönderemediği mektuptu. Romanda sadece 13 yaşındaki bir kıza duyduğu hisler rahatsız ediciydi.
