Nasıl ki bir geometri bilgini nesneleri algılanabilir mitelilderinden anındırıp sadece doğrusal altkatmanı görürse, ben de insanlarım anlattıklarını duymazdım, çünkü beni ilgilendiren, ne demek istedikleri değil, bunu nasıl söyledikleri, söyleyiş bi- çimlerinin ortaya koyduğu kişilikleri veya gülünçlükleriydi; daha doğrusu, beni asıl ilgilendiren şey, özel bir haz aldığım için daima araştırmalarımın özel hedefi olan, birden fazla kişiye özgü ortak özelliklerdi.
Başkaları hakkımızda zannettiğimizden çok daha fazla şey bilmenin yanı sıra, varsayımlarında aşırıya kaçabilir ve biz onların hiçbir tahminde bulunmadıkları için yanıldıklarını zannederken abartılı tahminlerde bulunmalarından ötürü yanılabilirler.