Umay

Sabitlenmiş gönderi
Mumyalara aşık olur kimi, kimi de hortlaklara; ikisi de aynı ölçüde düşmandır ete ve kana -ah nasıl ikisi de ters gelir beğenime! Çünkü kanı severim ben... Daha da çok tiksinirim tüm salya yalayıcılardan; ve insanların arasındaki en iğrenç hayvana otlakçı adını verdim ben; sevmek istemiyordu ama yine de sevgi sayesinde geçinmek istiyordu. Mutsuz
Sayfa 195Kitabı okudu
Reklam
Yükümlülük, yaşamlarımızda dengesini gözetmemiz gere­ken zorlu bir olgudur.
Birçoğumuz, başkalarına yönelik yükümlülüklerimi­zin sınırını tanımlamakta zorlanırız. Yükümlülük anlayışımız, öz­saygı ve kişisel sorumluluk anlayışımızdan güçlüyse şantajcılar bunu kolayca kullanabilirler.

Reader Follow Recommendations

See All
Psikoloji
Yakın ilişkiler en güçlü korkularımızı ortaya çıkarır, çünkü en incinebilir olduğumuz ilişkilerdir.
Her tür ilişkide duygusal şantaj belirtilerini farkettiğinizde, altınızdaki halının çekilmekte olduğunu hissedebilirsiniz.
Reklam
Bir yandan duygusal şantaja yatkın durumları gözlerken, diğer yandan da belirti ve niyetleri yoklarken başka bir soru so­ruyorum: Bu ilişkide ne kadar esnekliğe sahibim ve izin veriyo­rum?
Umay

Umay

, started reading a book
Duygusal Şantaj
Duygusal ŞantajSusan Forward
8.3/10 · 21 reads
"Hiç kimsenin yararlanabileceğinden fazlasını tekeline alma hakkı yoktur. Milyonlarca insan açlıktan ölürken, zenginlerin yoksullara verdikleri şeyler; kusursuz bir iyilik değil, kusurlu bir haktır." /Percy Bysshe Shelley
Umay

Umay

, started reading a book
İlyada
İlyadaHomeros
8.7/10 · 7.4k reads
öldü, kim ısıtır artık onun ellerini suların aynasında üşüyen ellerini suların saygısıyla üşüyen ellerini.
Reklam
onlara dayanıyorum yürekli savaşçılara saçları uzun bir unutkanlıkla örülmüş kanlarının ardında tehlikeler yürüyen korkunun gözlerini aradığı omuzlarında gittiler, yittiler arasında boğuk seslerinin tozuyan atlarının yelelerine baktılar ve sen oldun ve seni gördüm, eğninde bir mavi gözlerin vardı.
ya güneş ya da morluk onu ben yağmurladım takvimlere kinle baktığı zamansızlık içinde belki de yumuşak tüylerini öptü akşamın ya da oğlaklar sığınıyor çiçekliğine
yine bir güz büyümekte kanında gölgelerin o üzünç orduları tarlalar çiğnemekte bak, ölüm güzü kıskanıyor mevsimi aşka çağıran kuşların nerde senin güzel değdirmeyen ellerin nerde?
kapıların olurdu korkudan çok denizlere açılan o denize açılan ellerin nerde şimdi
Ölüler beni serinliğe yakıştıramaz çünkü hiç kimse çıkmak istemez bu mevsimden dışarı çünkü bitkinliklerini günden saklar ekinler ekinler çocukların en rahat uykuları
Bir kağıt parçasına gönülsüzce şu iti­rafı yazmıştı: "Kendimi haklı çıkaramıyorum."
Sayfa 10
1,216 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.