İlmetalebe

Sinelerin özündekini bilen de ancak Allah'tır.
Sayfa 60
Reklam
İnsan ömrü, sermaye gibidir. Kim bununla Allah'ın rızasını, sevgisini ve rahmetini satın alırsa kazançlıdır. Kim de Allah'ın gazabını ve lanetini satın alırsa hüsrandadır.
Sayfa 53
Hüsrana uğrayan kimselere hâsir denir. Bu anlamı ifade eden Kur'ân kavramlarından biri de "haybe" dir. "Haybe" kelimesi ise; istediğini elde edemeyip emeği boşa gitmek, ziyana uğramak, mahrum olmak ve ümidini kesmek demektir. Bu kimselere de hâib" denir.

Reader Follow Recommendations

See All
İnsan tercihini vadeli ahiret yerine peşin dünyadan yana kullanma hırsı ve şehvetiyle, Allah'a karşı gelmekte, cehennemdeki hüsranına doğru hızla ilerlemektedir. Allah'ın acelesi yoktur ve o sabredendir.
Bir Müslüman için mutluluğun tanımını şöyle yapabiliriz: 'Allah'ın razı olduğu şeylerden kâm almak'; hissen sevinebilmek, haz ve neş'e duymak, vicdanı rahat olmak, rızaya erdiğini, mükâfatı hak ettiğini düşünerek aklen ve kalben huzura ermek.
Sayfa 48
Reklam
Asra yemin olsun ki dünyayı fakirleştiren, terörize eden, insanları açlığa mahkûm ederek zenginleşen, Firavun düzenlerini kuran Siyonist İsrail, Amerika, Avrupalı müttefikleri İngiltere, Almanya, Fransa, Hollanda, Belçika ve irili ufaklı zalim devletçikler; insanlıktan nasipsiz Çin, Rusya vd. yöneticiler ve destekçileri hüsrandadır. Ancak bu zalimlere direnen, zulme rıza göstermeyen ve inşaallah bir gün hepsini mağlup etme gayretinde olan müminler hüsranda değildir.
Sayfa 43
Asra yemin olsun ki Amerika (yöneticileri ve zalime hizmet eden halkları) hüsrandadır. Ancak iman eden, salih amel işleyen, zalim idarecilerine hakkı yani zulümden vazgeçmeyi tavsiye eden ve bu uğurda başlarına gelecek eziyetlere sabredip kendileri gibilere de bu uğurda sabrı tavsiye edenler hüsranda değildir.
Sayfa 43
Cennetin Hak Ediliş Anlarına Yemin
Cehennemin hak edildiği o âna yemin olsun ki tâğut Firavun hüsrandadır. Üç kuruş maaşa tamah edip Firavuna vezir, asker, taraftar olan, zalimin zulmeden elini tutmayan onu terk etmeyen her kim varsa hüsrandadır. Ancak cennetin hak ediliş anlarına yemin olsun ki iman eden, salih amel işleyen, hakkı ve sabrı tavsiye eden Âsiye, aynı sahnede, aynı dekor içinde bir kral karısı olduğu halde, rahatı, konforu, dünyanın aldatıcılığını elinin tersiyle iterek tarihi cihadını yapan, imanı için hakkı haykıran bir şehide hüsranda değildir.
Sayfa 34 - Beka yayıncılık
Üstünde başka bir kıymet başka bir servet hayal edilemeyecek en büyük nimet imandır.
Sayfa 29 - Beka yayıncılık
Bazı Kıymetli Anlar Vardır
Kulun en kıymetli anı, imanın hakikatleri kalbe doğduğunda, rahmeti Rahman'ın hidayeti yüzünü okşadığında, kötü duygu ve düşüncelerden sıyrılarak, uzun dünyalık hesaplara girişmeden, o anı zayi etmeden hakka teslim olmak; 've kad hâbe men dessâhâ' olmadan 'kad efleha men zekkâha' olabilmektir. İşte o an işe yarayacak öz ile atılacak posanın da birbirinden ayrıldığı andır. Şöyle de diyebiliriz. O anlar, İbrahimî iman ile Nemrûtî inkârın açığa çıktığı anlardır; İbrahim'in cennetlik özü ve Nemrut'un cehennemlik posasını hayatlarında icra ettikleri anlar...
Sayfa 29 - Beka yayıncılık
Reklam
O mümini görünce, Allah'ı hatırlarsınız. Onun davranışları size peygamberinizi hatırlatır.Onun fedakârlıkları cennete imanınızı artırır. Onun korkuları, cehennemden kaçış için alarm gibidir. Onun itaati, sabrı, hürmeti Allah'ı unutanlara utançtır. Bu sebeple müminler, bazı kimseler tarafından görülmek istenmez çünkü Allah'ı hatırlamak onları perişan eder; kurdukları yaşantının cehennemlik olduğunu anlamaya, düşünmeye veya hatırlatılmasına tahammülleri yoktur.
Sayfa 21 - Beka yayıncılık
1624-) Ebû Hureyre (r.a.)'dan. Rasûlüllah (s.a.v.): "Kim, Allah'ın rızası istenilen bir ilmi, sırf dünya menfaatine erişmek için öğrenirse, kıyamet günü cennetin kokusunu bulamaz." buyurmuştur.
Sayfa 743
Yüce Allah, şöyle buyurmuştur: "Ey müminler! Bir topluluk diğer bir topluluğu alaya almasın. Belki de onlar, kendilerinden daha iyi olabilirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyi olabilirler. Birbirinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fâsıklık ne kötü bir isimdir! Kim (yaptığına pişman olup) tevbe etmezse, işte onlar, zalimlerin ta kendileridir."(Hucurât: 11)
Sayfa 722
Enes (r.a.)'dan. Rasûlüllah (s.a.v.): "Sabahtan öğleye kadar bir süre veya öğleden akşama kadar bir süre Allah yolunda bulunmak, dünya ve içerisindekilerin tümünden daha hayırlıdır." buyurmuştur.
Cihadın Değeri ve Önemi
Ebû Zer (r.a.)'dan. Şöyle demiştir: "Ey Allah'ın Rasûlü, amellerin hangisi daha değerlidir?" diye sordum: "Allah'a iman etmek ve Allah yolunda cihad etmek." buyurdu.
Sayfa 596
650 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.