Bir boşluğun içinde uzanırken ruhum acıyordu. Ölüm bir kurtuluştu ama ben ölememekle lanetlenmiştim. Çünkü hiç var olmamıştım. Yansıması çalınmış; benliği ve hayatını yitirmiş kimsesiz bir zavallıydım.
Boğulmak...
Hapsolmak...
Ölmek ya da kadehinden bir yudum içmek.
Sanrılar ya da ölüme sarılanlar...
Sonsuza dek sürecek bir acının ilk adımıymış hiçlik.