Kendince bir şeyler yazan ve ileride kitap çıkarma hayali olan birisi iseniz bu kitabı mutlaka okumalısınız.
Bu kitabı sadece “okumak” amacıyla okumanın bir hata olduğunu düşünüyorum. Ağır ağır okumanın gerekliliğine inanıyorum. Çünkü kendi sınıfının içinde var olabilmeyi, sınıflar arası ayrımların gösterildiği, sınıf atlama telaşını, çalışma azmini, iradeli olmayı, hayatı yaşamayı, hayatı sorgulamayı, çatışmalı felsefecileri karşılaştırmayı, bireyin aşk anlayışı ve aşktan nemalanma çalışmalarını, kitap yazmayı, sürecin işleyişi, editörlük gibi bir çok konunun anlatıldığı çok boyutlu bir kitap ile karşı karşıya olduğumuzu unutmamamız lazım.
*Bir gün yaptığı bir iyilikle bütün yaşamının yönünü değiştiren adamın hikayesini anlatıyor aslında kitap.
*Sınıf farklılıklarının çok net aktarıldığı, aşkının esiri olan bir gencin sınıf atlamak için bütün yaşamını hiç tereddüt etmeden değiştirmeye çalışmasına ve bu uğurda asla pes etmeyen bir adamın hikayesini öğreniyoruz sayfalar ilerledikçe.
*Çalışma azmi ve aşkına olan inancıyla, sınıf atlamak için yazar olmaya çalışan adamın, istediğinin olduğuna ve artık çok para kazanmaya başladığını okuyup dururken artık yanında ne aşkının ne de bir şeyler yazma isteğinin olmadığına tanık oluruz.
*Albert Camus “Denemeler” adlı kitabında şöyle bir şey der:”Edebiyat olan her yerde umut vardır.” Ancak bizim hikayemizin kahramanı edebiyatın zirvesindeyken büyük bir ümitsizliğe, tükenmişliğe kapılır. Bu da garip bir çelişki olarak kalsın burada.